Abdal
12 Nisan 2021
Gezginci derviş. Anadolu’da göçebe, gezginci batıni dervişlerine verilen ad. Abdal kelimesi ‘karşılık, birinin veya bir şeyin yerine geçen’ karşılığındaki bedel kelimesinin çoğuludur. Özgün şekliyle ebdāl olarak bilinir. Farsça çoğul şekli ebdālān’dır. Kürtçede evdal, Türkçede abdal şekliyle dile getiriliyor. Arapça bedel ve bedîl’in çoğulu budelā’dır. Ebdāl da budelā sözü gibi bedel ve bedîl (=bir şeyin karşılığı, bir bahiste aldanan kimsenin vereceği şey) sözlerinin çoğulu olarak naklediliyor. İran edebi metinlerinde yer alan ebdāl/abdāl kelimesi ‘derviş’ manasına açıklanmıştır. Abdallığın kökeninde Budist, Maniheist ve Zerdüştilik gibi İslam öncesi ögeler bulunmaktadır. İslamiyet içindeki bölünmelerde peygamber ve Hz. Ali yandaşlığı öne çıkmaktadır. Bir kısım abdallar kurtarıcı misyonlarıyla “Abdalan-ı Hızır” lakabıyla anılmışlardır.
Abdal kelimesinin özünde gezgincilik, dolaşıcılık ve dervişlik vardır. Türkçedeki “dağ yürümezse abdal yürür” sözü bu açıdan başlıca örnektir. Ayrıca Türkçede aptal aptal dolaşmak deyimi bulunmaktadır. “Abdal olup şu dağları dolandım/ Aştığım dağlara göç eylemişim” Pir Sultan Abdal. “Abdal olup şallar giyip dolandım/ Bir dost bulamadım gün akşam oldu” Kul Himmet. “Boşuna dolaşma budala gönül/ Her ne arar isen kendinde ara” Ekberi.
Abdal sözü aptal şekline dönüştürülerek menfi birtakım yüklemelerde bulunulmuştur. Oysa abdal kelimesinden dönüştürülen aptal sözü zihinsel bir geriliği ifade etmemiş olsa da maalesef bu olumsuz niteleme aptal sözüne yükletilmiştir. Azerilerin aptal kelimesini abdal şeklinde dile getirdikleri görülüyor. Abdallar toplumlarının en aydın, en zeki, en çok haksızlık ve hukuksuzluklara karşı duran şahsiyetleridir. Teslim Abdal, Kaygusuz Abdal, Abdal Musa, Pir Sultan Abdal vd. Bu şahsiyetlerin hiç birinin aptallığından söz edilemez. Aksine bağnazlığı, kaskatı inançları, edep dışı davranışları, zulmü, halkın sefaletini ve yobazlığı sorguluyorlardı. Abdallar birer meşale gibi gezip dolaşarak halkları aydınlatmanın gayreti içindeydiler. Osmanlı devletinin kuruluşunda Abdal Musa, Abdal Murad, Abdal Kumral gibi erenlerin önemli ölçüde çabaları olmuştur. Aynı dönemde Urum Abdalları denilen bir kesim bulunuyordu.