Generic selectors
Exact matches only
Search in title
Search in content
Post Type Selectors
Etimolojik Açıdan
Generic selectors
Exact matches only
Search in title
Search in content
Post Type Selectors

 

 

Bilal Aksoy

Acemi

3 Temmuz 2021

     Bir işi beceremeyen, bir işin yabancısı olmak, eli işe alışmamış; bir yerin yabancısı olmak. Arapça acm ‘henüz beş yaşına girmemiş olan genç deve’ye deniliyordu. Acm kökünden türetilen acmā ise Suriye Arapçasında acemî ‘tecrübesiz’ karşılığındadır. Arapça acem (=Arap olmayan, yabancı)  sözüne dayanmaktadır. İslām öncesi Arapçasında a’cam (çoğulu a’ācim) kelimesi ‘yabancı’ demekti. İslam öncesinde İranlılar için Farısî deniliyordu. İslamiyetten sonra İranlılara da acam denilmeye başlandı. Bu nedenle günümüzde acam sözü İran için söylenmektedir. Özellikle Emevilere karşı İranlıların Peygamber soyuna sahip çıkması Emevi Arap ile İranlı Müslüman arasındaki çelişkiyi derinleştirmişti. İranlılar için acemî sözü bu dönemde söylenmiştir. Bu süreçte önceleri Farısî dediklerine acemi demeye başladılar.

     Acem sözünün bir diğer karşılığı ‘Arapça okuma yazma bilmeyen’ demekti. Arapça acem sözü aynı dildeki ucm (=dilinde tutukluk olanlar) ve ucme (=dil tutukluğu, tutuk tutuk konuşma) kelimeleriyle bağlantılıdır. Arapça ucm, ‘acmā’ sözünün çoğuludur. Araplar önceleri nutuk bilmeyenlere acmā, söz söylemesini bilmeyene ise acem ve müstacem demeyi tercih etmişlerdir. Bu bağlamda kadim Arapların, Arap bile olsalar düzgün konuşamayan insana A’cem demeyi uygun gördükleri anlaşılıyor.