Generic selectors
Exact matches only
Search in title
Search in content
Post Type Selectors
Etimolojik Açıdan
Generic selectors
Exact matches only
Search in title
Search in content
Post Type Selectors

 

 

Bilal Aksoy

Al

18 Haziran 2020

     Kırmızı, kızıl. Dil bilimci Clauson, al sözünü Türklerin kırmızı çin mürekkebi kullanırken ifade ettiklerini; ferman ve yarlıkları bu mürekkeple imzaladıklarını ve buna al dediklerini aktarmaktadır. Clauson Al renginin Türk hükümdarlarının simgesi haline geldiğini; ancak, al kelimesinin Türkçe değil Farsçaya özgü olduğunu öne sürmektedir. Pentti Aalto, al kelimesinin Eski İran Dillerinden alınmış olduğu görüşündedir. Pehlevice āl, Uygurca āl, Farsça āl sözlerinin Eski İran Dillerindeki harda sözünden intikal ettiğini açıklamaktadır. M. Mo’in, al kelimesinin Türkçeden alınmadığını öne sürmektedir. Bununla birlikte, Mo’in, Türkçedeki al sözcüğünün Pehlevicede ‘kırmızı renkli boya elde edilen bir ağaç türü’ olan arūs kelimesinden dönüştüğü yönünde görüş açıklamıştır (Ferheng-ê Fārsi, I/80). Arūs sözü, rūs şekliyle roza (=gül, gül rengi) sözüyle ilişkili görünmektedir. Arūs sözü, alūs olarak telaffuz edilerek, buradan da kısaca al denilmiş olması mümkündür. Bu takdirde, al kelimesinin Orta Çağ’da İran Dillerinden Türkçeye geçtiği sonucuna varılmaktadır (Süer Eker: “Divanü Lugāti’t-Türk ve İran Dillerinden Kopyalar Üzerine I”, İnternational Journal of Central Asian Studies, vol.13; 2009). 

     Hintçe lāla veya lal, Urduca lal, Bengalce lala veya lal sözleri ‘al, kırmızı’ karşılığındadır. Bu örneklemeler de Hint-İran Dillerinde al sözünün ‘kızıl, kırmızı’ karşılığında kullanılmış olduğunu gösteriyor. Moğolca ulaan (=kızıl) sözünün yukarıda aktardığım lala veya lal sözleriyle bağlantılı olduğu sanılmaktadır. Rusça alıy, Uygurca hal/al; Türkmence, Tatarca, Azerice ve Başkırtça al sözleri ‘kızıl’ karşılığında ifade edilmektedir. Buna karşılık, Kazakçada al kızıl, kırmızı; Kırgızcada kızıl, Uygurcada kıpkızıl sözleri de kullanılıyor. Türklerin ‘turuncu’ renge de al dedikleri bilgileriyle karşılaşılmaktadır. Bu açıdan, altın ve altan kelimelerindeki al sözcüğünün, al rengi ifade etmiş olduğu söylenebilir.