Generic selectors
Exact matches only
Search in title
Search in content
Post Type Selectors
Etimolojik Açıdan
Generic selectors
Exact matches only
Search in title
Search in content
Post Type Selectors

 

 

Bilal Aksoy

Alp

24 Ağustos 2020

       Ulu, yüce, yüksek, yiğit, bahadır, cesur, kahraman. Orta Çağda Türkçede kullanılan bu unvanın bir kısım eski dillerden Türkçeye geçtiği anlaşılmaktadır. İlk Çağda kullanılan Galce alp (=dağ, yüksek) ve albaium (=dağ kümesi) ile Keltçe albici (=dağ adamı) sözleriyle bağlantılıdır. İrlandalılar ailp kelimesini ‘yüksek dağ’ karşılığında telaffuz ediyorlardı. Alpinizm (=dağcılık) terimi bu nedenle kullanılmış. Ayrıca, Akadca alpum (=sığır, boğa, öküz) kelimesi de biliniyordu. Akadlılarda olduğu gibi, sığır, boğa ve öküz sözleri Türklerde de güç sembolü olarak görülmüştür. Güney Amerika’da keçi ile deve arasında sayılan bir hayvana alpaka denilmiş. Farsça alp (=cesur, gözü pek, yiğit) ve Sırpça alba (=kuvvetli kimse) sözcükleri biliniyor.  

    Alp (=dağ) sözünden dönüştüğü sanılan elf/elfin kelimesi, İngiliz şair Edmund Spencer (1552-1599) tarafından “şövalye” karşılığında kullanılmış. Alp sözcüğü nedeniyle dağlık Arnavutluk ülkesi Albania adıyla ifade edilmiş. İlk Çağ tarihçileri Kafkaslardaki dağlık bir bölgeye de Albania diyorlardı. İlk Çağ Yunan tarihçisi Herodot, ‘yiğitlik tacı’na sahip olan Lakedaimonlu Alpheos’tan söz etmektedir (VII/227). Orhon Yazıtlarında ve Kaşgarlı Mahmud’un sözlüğünde de alp kelimesi yer almaktadır. Kaşgarlı Mahmud’un ünlü sözlüğünde, alp kelimesi “yiğit, kahraman,  bahadır” karşılığında açıklanmaktadır.

        Alp unvanı, Türklerde ‘ulu’ karşılığında da yaygın olarak dile getirilmişti. Alp-erenler aslında kimilerinin sandığının aksine ‘savaşçı erenler!’ değildi. Alp-eren adının karşılığı ‘ulu eren’ demekti. Onlar ellerinde kopuz veya bağlama dedikleri çalgılarıyla, dillerinde deyiş dedikleri sözleriyle kurulu düzenlerin aksayan yönlerini eleştiren nağmeler seslendiriyorlardı. Tasavvuf ekolünün, Ehl-Hak ve sonraları Ehl-i Beyt değerlerinin taşıyıcısı idiler. Kimseyi öldürmek, ötekileştirmek, düşman saymak gibi davranışlara sahip değillerdi. Orta Çağda Göktürkler, Selçuklular ve Osmanlıların ilk döneminde alp unvanının kullanıldığı belirlenmektedir: Alp Tigin (>Alptekin), Alp Arslan, Gündüz Alp, Konur Alp gibi. Ayrıca bkz. Bilalaksoy.com/alp-alper-ve-alperen-adları-üzerine.