Âmin
1 Ocak 2021
Eski Mısırlılar dualarının sonunda Amon diye bağırırlardı. Bu söz baştanrı Amon’un adından başka bir şey değildi. Bu gelenek önce Yahudilere Amen şekliyle sonra da Müslümanlara Âmin şekliyle geçmiştir. Ancak, bu kelimenin iman sözünün kökeniyle müşterek olduğu sanılmaktadır. Akadca imnu(m) sözü ‘doğru, hakiki, gerçek’ demekti. Eski Mısırca/Kıpticede aynı karşılıkta imn sözcüğü kullanılıyordu. İmn, aynı zamanda ‘inanmak, itimat etmek’ demekti. İbranice amen ve Arapça âmin veya emîn sözleri ‘güvenilir, sığınılabilir’ karşılığında kullanılmıştı. Eski Mısır baş tanrısı Amon’un da ‘güvenilir, itimat edilir’ vasfı bulunuyordu. Çünkü o saklı bulunan hakikatlerin tanrısıydı. Bu nedenle onun adı ‘hakikat’ı ifade eden Akadca imnu ve Kıptice imn sözcüğüyle ilişkilidir.
Eski Ahid/Tevrat’ta Allah’a Amen denildiği yazılmıştır (İşaya 65/16). Yeni Ahid/İncil’de ise Amen sözünün Hz. İsa’nın bir unvanı olduğu aktarılmaktadır (Vahiy/3-4). Aslında Akadca šamūm (=doğrulamak) sözünün de Amen ile müşterek bir kökten yayılmış olmaları mümkündür. Kimilerine göre İbranicede Amen’in alef ile başlaması, Kıpticedeki Amon adının yodh ile başlaması sonucu beliren Yamen ile bağlantı gerçeğini ortadan kaldırmıyor