An
4 Mart 2020
En kısa zaman, pek az bir zaman, zamanın en kısa bölümü. Lahza, dem. Sözlüklerin Arapçaya dayandırdığı an sözcüğünün Sumerceden kaynaklandığını belirlemekteyim. Sumercede ‘zaman’ ya da ‘süre’ karşılığında en deniliyordu. Sumerce en (=süre, zaman) sözcüğü Arapça üzerinden –an şekliyle-Türkçeye intikal etmiştir. Türkçede ‘bir an’, ‘bir anda’, ‘şu an’ ‘şu anda’, ‘ansızın’, ‘anında’, ‘aniden‘ ve ‘an-be-an’ sözleri kullanılmaktadır. Buna karşılık, Osmanlılar ‘bir anda’ karşılığında ân-ı vâhidde diyorlardı. “Olay ân-ı vâhidde neticelendi” denildiğinde olayın bir anda sonuçlandığı anlaşılıyordu.
Sumercedeki en (=süre, zaman) sözcüğünün Avrupa Dillerine de yayıldığı anlaşılmaktadır. Bu açıdan, Latince ann (=yıl, sene), annosus (=yaşlı, eski) ve anniculus (=bir senelik) sözleri biliniyordu. İtalyanca anno, Romence an, Portekizce ano, Katalanca any, Galiçyaca ano, Korsikaca annata ve Fransızca an ya da année (ane) sözleri ‘sene, yıl’ karşılığındadır. Kürtçede anha, nıha, nıka, anıka sözleri ‘şimdi’ karşılığındadır. Kürtçe dem (=an) sözcüğünü de bu açıdan örnekliyorum. Eski Yunancada eon sözü ‘-dığı anda, -iken, -dığı esnada’ diye algılanmaktadır. Yunanca aionas (=asır, çağ) sözünü de bunlara ekleyebiliriz.
O halde, an sözcüğünün en az beş bin yıllık bir mazisi bulunmaktadır. Bu sözün Türkçe üzerinden Türkçeye yakın dillere de geçtiği görülmektedir. Azerice an, Özbekçe àn ve Uygurca däm örnekleri bulunmaktadır.