Asker
11 Eylül 2019
Devletlerin silahlı birliklerinde görev alan kimse. Kimi dil bilimciler Bizans Rumcasında ekserkitos şekline bürünen Latince exercitus sözcüğünden Arapçaya geçmiş olduğunu öne sürmektedirler (K. Lokotcsh, “Etymologisches Wörterbuch europäischer Wörter orientalischen Ursprungs”, Heidelberg 1927, s.104). Bir kısım sözcük yazarları ise asker sözcüğünün Farsça laşkar (leşker) kelimesinden geldiği görüşündedirler. Oysa, Farsçada ‘ordu’ karşılığında kullanılan asıl kelime artêş’tir. Güney Kürtleri de ordu karşılığında artêş demektedirler. İranlılar artêş sözcüğünü çevre halklara da intikal ettirmişlerdir. Tacikçe artişi (ordu) sözcüğü bunlardan biridir. Bununla birlikte, Farsçada leşker (ordu) sözcüğü de telaffuz edilmektedir. Arapçada ‘asker’ karşılığında ceyş, Farsçada ise serbaz denilmektedir. Kürtçede ise ‘silahlı savaşçı’lar için esger, esker, leşker, leşger kelimeleri kullanılmıştır. Bu dilde yaygın olarak leşger sözcüğü telaffuz edilirken Selçuklu ordusunun önemli bir kısmını oluşturan Kürtlerden dolayı leşger/leşker sözü Selçuklularca da kullanılıyordu. Mütercim Âsım Efendi (1755-1820)’nin İran asıllı Firuzabadi’den çevirdiği “El-Okyanusû’l Basit fi Tercemeti’l Kâmusi’l-Muhit” adlı eserinde: “El-asker: Cemi manasınadır ki müctemi olan beni âdeme denir. Türkide çeri tabir olunur. Ve mutlaka kesir olan şeye denir ve lafz-ı mezbur Farisidir. Ve askerü’l-leyl gecenin zulmetine ıtlak olunur” demektedir. XV. yüzyıl Arap dil bilgini Firuzabadi de asker kelimesinin Arapça ve Türkçe olmadığını o yüzyılda yazdığı Kâmus adlı eserinde açıklamaktadır. Bununla birlikte, Hintçe lashkar sözcüğü aynı karşılıktadır. Bu sözcüğün Kürtçeden Farsça yoluyla Hindistan’a dek yayılmış olması mümkündür.
Perslerden önce Balkanlara dek egemenlik kuran Medlerin düzenli ordularında laşkar sözcüğünün kullanılmış olmaları olasıdır. Laşkar‘dan bozulma askar kelimesinin giderek yayılmasıyla Orta Doğu’da ve Yakın Doğu’da birçok yerleşim yeri Askar ya da asker adını taşımıştır. Mısır, Nişapur, Remle ve Huzistan’da birer mahalle, Mısır’da bir köy aynı adla anılırken, Rey şehrinin bir başka adı da Asker idi. Nablus yöresinde bir mevki ve Karyateyn kazasında bir kale de Asker adıyla biliniyordu.
Asker karşılığında Farsça serbaz, Tacikçe sarboz, Azerice äsgär, Kazakça äsker, Kırgızca asker, Özbekçe äskär, Türkmence esğer, Uygurca äskär kelimeleri telaffuz edilmektedir. Pencap ve Sind bölgelerinde ‘asker’e sipahi denilmiştir. Bunun da Çince shibing sözcüğüyle ilişkisi bir olasılık düzeyindedir. Araplar ‘ordu’ya cayş, ‘asker’e ise cund demektedirler. Laş sözcüğü Kürtçede ‘vücut, beden’ demektir. Bu bağlamda, sonraları vücudun ölüsü için mecaz olmak üzere, hayvan ölüsü için leş sözcüğü kullanılmıştır. Kürtçede yer alan -kar son eki ‘yapan, eden’ ve aynı zamanda meslek bildiren bir ektir; tıpkı cotkar (=çiftçi), xebatkar (=işçi), nviskar (=yazar) sözcüklerinde olduğu üzere laşkar kelimesi ‘beden eğitimi yapan’ karşılığında kullanılmış olmalıdır. Laşkar’dan zamanla leşker ve leşger şekillerine varılmıştır. Araplar sonradan laşkar sözcüğünü al-askar şekliyle dillerine transfer etmişlerdir. Buradan da asker sözcüğü belirmiştir.