Bani
28 Mayıs 2020
Bir yapıyı inşa eden. Arapça binā (=yapı) kelimesine istinaden bāni (=binā yapan veya yaptıran) denilmiştir. Arapçada mevcut olan bu kelime, Sumerce ban (=kapamak, örtmek, gizlemek) sözünden kaynaklanmış olmalıdır. Bu nedenle, Sumer yapılarında kullanılan sütunlara Sumerce banda deniliyordu. Kürtçe ban (=dam, ev, çatı, bina; yukarı, üst) ve banger (=luğ, dam’ın toprağını sıkılaştıran taş silindir) sözleri kullanılmaktadır. Sumerceden Kürtçeye, oradan da Arapçaya geçtiği belirlenmektedir. Arapça binā (=yapı) veya bünyān kelimesi Farsça bün (=temel, esas, dip, kaide) ve Kürtçe bın veya bin (=dip, temel) sözleriyle bağlantılıdır. Farsça bünyād (=temel; binā, yapı), bünyād-ger (=bina yapan, bāni), büngāh (=içine eşya konulan oda), bündār (=ev sahibi), bünlād veya bündād (=yapı, bina, duvar, payanda) sözleri mevcuttur.
Arapça bünye (=beden, beden yapısı, vücut) ve İbranice binian (=yapı, bina) sözleri de aynı kökle bağlantılıdır. Batı Dillerinde de buna benzer sözler görmekteyiz. İsveççe byggnad ve Danca bygning, Norveççe bygning, İzlandaca Bygging ‘bina, yapı’ demektir. İspanyolca albanil (=inşa eden, yapan) ve Portekizce alvanel (=duvarcı, bina yapıcısı) sözleri bāni kelimesiyle bağlantılıdır. Kayseri’nin Bünyan ilçesi önceleri Sarımsaklı adını taşıyordu. Sultan Abdülhamid’in burada yaptırdığı binalardan dolayı, önceleri Bünyan-ı Hamid ve sonrasında kısaca Bünyan denildi.