Bardak
22 Aralık 2019
İçecekleri içmek için kullanılan ve yaygın olarak camdan yapılan küçük kap. Türkler önceleri bardak yerine ayak diyorlardı. Bir zamanlar Kırgızlar ahşap ayak kullanıyorlardı. Türklere komşu olan Asyanın Ari soyundan Soğdlar, içecek kaplarına p’ttr diyorlardı. Türkler bu sözü alarak badır ya da bart şekline dönüştürerek telaffuz etmiş olabilirler. Zamanla bu kabı badır ayak adıyla da andılar. Soğdların kullandığı p’ttr sözcüğü Sanskritçe padah (=ayak) sözüyle bağlantılı gibidir. Sanskritçe padah (=ayak) sözü birleşik kelimelerde padar şekliyle de ifade edilmiştir: padaracas (=ayak tozu), padaraccu (=filin ayak ipi) gibi. Kimileri de Kaşgarlı’nın belirttiği bart (I/341) sözcüğünü Eski Türkçe olarak aktarmışlardır. Kaşgarlı’nın yaşadığı dönem Eski Türkçe dönemi değildi. Ayrıca bart sözcüğü de Türkçe değildi. Türkler Soğdların telaffuz ettikleri ‘p’ttr (=içecek kabı) sözünü alarak kendi dillerinde bart şekline dönüştürmüşlerdi. Kaşgarlı, bart sözcüğünü ‘şarap ve şaraba benzer akıcı nesnelerin ölçüsü’ olarak açıklarken, bir sonraki satırda yine bart başlığıyla ‘su içilen bardak’ demektedir (Kaşgarlı, DLT: I/341).
Hasan Eren, bart sözünü Orta Türkçe olarak belirtmiş; ancak, bart sözünden öncesini irdelememiştir (Eren, TDES, s.40). Şemseddin Sami, “Kamus-ı Türkî”sinde bardak sözünü açıklarken, kökenini belirtmeksizin son cümlesini köşeli parantez içinde şu şekilde izah etmektedir: “Asıl kulp demek olan ‘bar’dan müştak olmakla esasen kulplusuna denirdi” (Ş. Sami, KT, s.105). Sami, ‘bar‘ın hangi dilde ‘kulp’ karşılığında olduğunu ise açıklamamıştır.
Önceleri Türklerin bardak yerine ‘ayak’ sözcüğünü kullanmaları, Hint ve İran dillerindeki ‘ayak’ karşılığında dile getirilen sözlere dikkatimizi çekmektedir. Bu açıdan, başta Sanskritçe olmak üzere eski ve yeni İran Dillerinde pa ve pad benzeri sözler ‘ayak’ karşılığında ifade edilmektedir. Hindce pair, Farsça ve Bengalce pa, Tacikçe po, Pencapça paira sözleri de ‘ayak’ olarak biliniyor. Farsçadaki pa (pâ) sözcüğü pay (pây) şekliyle de dile getiriliyordu. Bunlara ek olarak Farsçada piyale (= ‘şarap bardağı, kadeh) sözü de bulunuyordu. Bu sözler Sanskritçe padah (=ayak) sözcüğüyle de ilişkili olabilir. Ancak açık bir gerçek var ki o da bardak sözü Pehlevice bādag (=içki kabı, su kabı) ile bağlantılıdır. Eski Farsça batiake (=içki kabı) sözcüğüyle aynı köktendir.
Tüm bunlara rağmen bardak sözünü Orta Türkçe bart ya da Macarca pohar (=cam) sözünde arayanlar, savlarında temelsiz görünmektedirler. Çünkü Macarlar pohar (=cam) sözünü bir olasılıkla Hunlar aracılığıyla dilllerine aktarmış olabilirler. Çünkü Hun devleti egemenliğindeki topraklarda önemli ölçüde Alanlar, İskitler, ve diğer İrani halklar yaşıyorlardı. Bu İrani topluluklar büyük ekseriyeti oluşturuyorlardı. Buna karşın, yine de bardak sözünü Macarca pohar (=cam) sözünden kaynaklanmış göstererek pohar-dak ve ondan da bardak şeklini çıkarmanın bir yakıştırmadan öteye gitmediği kanısındayım.
İlginç olan bir başka durum Türkçeye akraba dillerden Azerice, Başkırtça, Tatarca, Kazakça, Kırgızca, Uygurca, Özbekçe ve Türkmencede bardak sözünün yaygın olarak kullanılmamasıdır. Adı geçen dillerde ‘bardak’ yerine daha çok stakan sözü telaffuz edilmektedir. Bu söz ‘bardak’ karşılığında Rusça stakan sözünden aktarılmıştır. Bkz. Badya.