Bengü
30 Aralık 2019
Bayan şahıs adlarından biri. Bengi diye de kullanılmaktadır. Bengü adının aslı Mengü’dür. Ölümsüzlüğü ifade etmektedir. Bu da Maniheizmin kurucusu Mani’nin bir diğer adıdır. Zira, Men ve Man sözleri aynı kökten kaynaklanmıştır. Uygurların bir tür ulusal dini idi Maniheizm. İS. III. yüzyılda Pers İmparatorluğu zamanında oluşturulan ve yayılan Maniheizm, Çin’e ve kuzey komşularına değin yayılmıştı. Mani adı, Aramicedeki mânâ (ışık, aydınlık) sözüyle ilişkili sanılmaktadır. Tarihte Mengü sözünün Maniheizmin kurucusu Mani adından kaynaklandığı sonucuna varılmaktadır. Yusuf Has Hacib’in Kutadgu Bilig adlı eserinde mengü, ‘sonsuz, ebedi’ karşılığındadır. Mengü sözü bu kitabın birçok yerinde geçmektedir. Aynı eserde mengülük, ‘sonsuzluk, ebedilik’ diye anlaşılmıştır. Bu kitapta, mengi (=mutluluk, huzur) ve menge (beyin, akıl) sözleri de yer almaktadır. Bu sözlerdeki men unsurunun aynı kökten türemiş olmaları mümkündür. İslamiyetteki 12 imam geleneğinin bir temeli de Maniheizmdedir. Çünkü bu dinde dine mensuplar ve bu dinde ermiş olanlar olmak üzere iki tabaka mevcuttu. Bunları denetleyen 12 ruhani ermişler vardı. İran’da gelişen Manicilik, Çin, Hindistan, Afrika, İspanya, İtalya gibi ülkelere dek yayılmıştır. Mani’ye, diğer adıyla Mengü’ye göre iyilik ve kötülük unsurlarının mücadelesi vardır. İnsan kötülük unsurlarının etkisiyle yaratılmıştır. Oysa, okuyup aydınlanarak kötülüklerden sıyrılabilir. Mani’nin oku emri kesindir ve itaat edildikçe aydınlanma olacaktır. Bu emir İslamiyeti de etkilemiş, Kur’an’daki ikra (oku) emri Manicilikle ilişkili gibi durmaktadır.
Mengü sözü Kaşgarlı Mahmud tarafından menğgü, “ebedi, daimî, sonsuz; ebedilik, sonsuzluk” şeklinde açıklanmaktadır (DLT: I/44-18; III/65-1,378-13 ,378-15, 378-20). Tarihte kullanılan Mengü Han adı gibi Dersim dolaylarında Orta Çağda egemenlik sağlayan Mengüçoğulları ya da Mengücekoğulları beyliğinin adındaki Mengüç ya da Mengücek adları Maniheizmden kaynaklanan adlar olmayabilir. Bu adların Farsça mengûş (=küpe) sözünden gelmiş olması mümkündür. Büyük Moğol kağanı (1251-1259) Mengü Kağan İran’da İlhanlı Moğol devletinin kuruluşunda ön ayak olan kimsedir. Göktürklerin bir dönem Hun egemenliğinde oldukları ve Hunların Meng-Sün (367-433) adlı hükümdarından söz edilmektedir. Mengü Kağan ise, İran’da İlhanlı Moğol devletinin kuruluşunda ön ayak olmuştur. Altınordu hükümdarı Mengü Timur diye biriydi. Kırım hükümdarları arasında Mengü Giray I ve Mengü Giray II diye biline hükümdarlar vardı. Anadolu ülkesine de intikal eden Mengü/Menğgü adındaki menğ unsurunun kimi zaman Menğ-deş>Menteş şekillerine dönüşmüş olması mümkündür. Bir olasılıkla Bektaş adı da Menğ-deş>Beğ-deş>Bekdaş>Bektaş dönüşümleri sonucunda oluştuğu söylenebilir. Kırım Hanı Mengli Giray adındaki meng unsurunun da aynı kökten kaynaklandığı sanıyorum. İnsanoğlu, yeni bir dine geçmiş olsa bile; eski dinin adlarını, terimlerini, sözlerini yaşatmaya devam etmiştir. Bu durum birçok örneklemeler sonucu vardığımız tarihsel bir gerçekliktir. Ege ve Marmara bölgelerinde bir halk oyunu Bengi adıyla tanınmıştır.
Anadolu’da Mengü sözü ya da adı, Bengü şeklinde de bilinirken, bunlarla bağlantılı olan Mengi de Bengi ’ye dönüşmüştür. Bangu adı da bunlarla ilişkilidir. Bütün bu dönüşüm ve farklı telaffuzlara rağmen her dört söz ya da isim bir arada kullanılmaya devam etmektedir. Özbekler bugün de ‘ölümsüz’ karşılığında mengü demektedirler. Zerdüştilikten Maniciliğe geçen oradan da İslamiyete dek varan bir adlandırma vardır. Tanrıverdi ya da aziz verdi karşılığında Mitridad, Muğdad ve Mengüberti gibi. Mengüberti adı ‘Tanrı verdi’ karşılığındadır. Çünkü Mengü Mani’nin kendisidir. Ayrıca, Orta Asya dolaylarında Mengü-tay, Mengü-tegin, Mengü Timur, Mengü-pars, Mengü-han, Mengü-Kaan gibi adların kullanıldığını birtakım tarih kaynaklarından öğreniyoruz.
Bir olasılıkla, mango meyvesi de Mani’nin kutsal meyvesi sayılmış olabilir. Çünkü, mango adının bir Tamil sözü olan mangai/mankay’dan geldiği varsayılarak, Portekizcede mango karşılığındaki manga sözünün Malaya Dilindeki manna’dan kaynaklandığı sanılmaktadır. Manna’nın da Mani ile bağlantılı olması olasıdır. Çünkü, mango bir Tanrı meyvesi olarak görülmüştür. Bengi adını yer adlarında da görmekteyiz. Söz gelimi, İzmir’in Seferihisar ilçesinin Ürkmez mahallesine bağlı sahil kesimini oluşturan Bengiler mahallesi bulunmaktadır. Bengi adının kaynağı olan Mengü (Mengi) adını Çince man (onbin) ve ko (eski yaşlı) sözcüklerine bağlamanın doğru olmadığı kanısındayım. Mengü adı, Maniciliğin kutsal bir kavramı olarak bugüne kalmıştır.
Bengi veya Bengü adı, Bangu şekliyle soy adı olarak da kullanılmaktadır. Yukarıda açıkladıklarımla birlikte ve etimolojik kökenine rağmen, bengü sözü bilinen en eski Türkçe sözlerdendir. Orhon Yazıtları’nda beṅgü (=ebedi) kelimesi bulunmaktadır. Ege’de, Tahtacı denilen Türkmenlerin bengi veya mengi adıyla bilinen bir oyunları vardır. Toros tahtacıları da bengi, mengi veya mengü denilen oyun şeklini icra ediyorlar. Buna rağmen Moğolcada bulunan möngke (=ebedi) sözünün yanı sıra aynı dilde möngkede (=ebediyen), möngkere (=ebedileşmek), möngkerel (=sonsuzluk, bengilik), möngkeci veya möngkecigül (=bengileş mek, ebedileşmek) sözlerinin varlığı Türkçeye Moğolca möngke sözü üzerinden Türkçeye intikal etmiş olabilir. Çünkü, bengü sözünün aslı yukarıda da açıkladığım üzere mengü‘dür. Mevcut durumda, Orhon Yazıtları’nda beṅgü sözü yer aldığından, bu şekliyle Türkçede yer alan en eski sözlerden biri olarak görülebilir.