Bora
8 Ekim 2019
Ansızın meydana gelen fırtına, şiddetli rüzgâr. Yunanca boreas (=kuzey rüzgârı) kelimesiyle bağlantılıdır. Eski Kelt Dilinde bru (=yağmur), Latince boreas (=sert ve soğuk rüzgâr), İtalyanca borea (=kuzey rüzgârı), Fransızca borée (kuzey ve özellikle kuzeybatı rüzgârı), Farsça baran (=yağmur) ve Eski Hint’te ‘fırtına tanrısı’ Paryanya aynı etimolojik köklere dayalıdırlar. Rusça burya, Lehçe burza, Çekçe bore, Sırpça ve Hırvatça bura kelimeleri ‘fırtına’ karşılığındadır. İtalyancanın Venedik dialektinde bora (=kuzey rüzgârı) sözünden kaynaklandığını öne süren etimologlar vardır. Bununla birlikte İtalyancaya da Yunanca boreas’tan geçtiği anlaşılmaktadır. Eski Yunanca boreas (kuzey rüzgârı, poyraz) ve Bóreios (=kuzeyle ilgili, kuzeye ilişkin) sözleri bulunuyordu. Yunanistan’ın Attika bölgesinde borras şekliyle biliniyordu. Orhon Yazıtları’nda bor sözcüğü ‘kar fırtınası’ diye algılanmıştır. Moğolca boruğan (=sağanak, kasırga) sözcüğüyle de ilişkisinin olması mümkündür. Kimilerine göre Türkçedeki boran sözcüğü Moğolca borağan (fırtınalı yağmur, Kasırga) kelimesinden dönüşmüştür. Eski Yunanda Hesiodos’a göre Boreas, Şafak tanrıçasının oğludur; Notos ve Zephyros’un kardeşidir. Antik Yunan Söylencesi’ne göre Boreas Trakya’da ikamet ediyor ve gür sakallı, engin kanatlı kuvvetli bir varlıktır. Türkçede erkek şahıs adı olarak da kullanılmaktadır. Türkçedeki poyraz sözcüğü Boreas‘tan kaynaklanmıştır.