Generic selectors
Exact matches only
Search in title
Search in content
Post Type Selectors
Etimolojik Açıdan
Generic selectors
Exact matches only
Search in title
Search in content
Post Type Selectors

 

 

Bilal Aksoy

Boru

1 Şubat 2020

     Sıvı ve gaz aktarım işlerinde kullanılan içi boş, iki ucu açık, dar ve uzun silindir şeklindeki eşya. Eski Yunanca poros (=geçit, boğaz, yol) sözüyle bağlantılı olabilir. Ancak, Eski Yunanca poros, Eski Kuzeybatı İran Dillerinde ‘geçit’ karşılığındaki bır, pere, peri (=geçit) sözleriyle ilişkilidir.  VII. yüzyıl Türkçesinde burğu sözü ‘boru’ karşılığında belirtilmiştir. Bununla birlikte Türkçeye yakın dillerden Azerice dışında boru sözü kullanılmamaktadır. Oysa, Eski Yunanca poros (=geçit, yol, boğaz) sözüyle bağlantılı olarak Avrupa Dillerinin birçoğunda por, pora, pore, porus gibi sözler bulunmaktadır.

    ‘Gözenek’, ‘delik’ ve ‘mesane’ karşılığında Fransızca, İngilizce, İrlandaca, Hırvatça, Norveççe pore; Almanca Pore, Romence por; İtalyanca, İspanyolca ve Portekizce poro, Sırpça pora, Rusça pory, İsveççe por, Slovakça pór, Slovence por/pora sözleri dile getirilmektedir. Kürtçe bori ‘boru’ karşılığındadır.

  Bu kadar söz dururken, boru kelimesini VII. yüzyıldaki burğu’ya dayandırmak, kolay yoldan neticeye varma çabasıdır. Burğu sözü, Türkçe burmak fiiliyle ilişkili olabilir. Türkçeye yakın dillerdeki pırğı, bırğı ve Orta Çağ Türkçesindeki borğuy sözleri bir tür müzik aletini ifade etmektedir. Türkçede nefesle çalınan perdesiz madeni bir çalgıya da boru denilmektedir. Kaşgarlı’nın sözlüğünde borguy (=üflenecek, öttürülen boru) sözü yer almaktadır. Borular bir tür ‘geçit yolu’dur, içinden sıvı veya gaz geçmektedir.