Bozlak
28 Ağustos 2020
Orta ve Güney Anadolu’nun kimi yörelerinde uzun hava tarzında icra edilen bir makam. Kaşgarlı Mahmud, bozlatmak sözünü ‘böğürtmek’ karşılığında belirtmiştir. Bundan dolayı bozlamak sözü ‘böğürmek’ olarak anlaşılmaktadır. Pehlevice buz (=keçi) ve Farsça buzak (=keçi yavrusunun erkeği) sözleri Orta Çağın ortalarında Türkçede buzağu (=sığır yavrusu) şekline dönüşmüştür. Türkçedeki buzağı kelimesinin Moğolca birağu (=sığır yavrusu) sözünden kaynaklanmadığı ve Türkçedeki bozlamak sözünün Pehlevice buz (=keçi) sözcüğüyle bağlantılı olduğu kanısındayım. Bozlak denilen bu uzun havanın belirli kısımlarında keçi sesine benzer bir inilti duyulmaktadır. Bununla birlikte, Pehlevicede ‘şahin’e baz deniliyordu. Şahin sesinin de uzunca bir ötüşü dikkati çekmektedir. Eski Yunanca boós (=inek, öküz); Latince bos (=sığır, inek, boğa, dana), Latince ve İspanyolca bos tauros (=sığır), İtalyanca bos taurus (=sığır) sözleriyle, adı geçen hayvanların böğürmesini dile getiren bozlamak sözü arasında tarihsel bir münasebetin olduğunu söyleyebilirim. Farsça zuze (=uluma), zuze keşiden (=ulumak) sözlerinin bozlamak ile ortak kökenden dönüşmüş olması da mümkündür. O halde bozlamak, yukarıda belirtilen bir kısım hayvanların böğürtüsü veya uluması karşılığında kullanılmıştır. Bozlak sözü, bozlamak’tan türetilmiştir.