Bukalemun
25 Şubat 2020
Bukalemun, pullu sürüngenler (Sguamata) takımının, Bukalemungiller (Chamaeleontidae) familyasından kertenkelemsi sürüngenlerin adıdır. Canlılar içindeki kendilerine özgü farklılıkları olan bukalemunların gözleri aynı anda iki farklı yöne bakabiliyor ve bulundukları yere göre renk değiştiriyor. Eski Yunanca Χαμαιλέον, Latince chamaeleon, İngilizce chameleon, Fransızca cameleon, Almanca Chamaleon, İspanyolca camaleón, Romence cameleon, Rusça khamaleon, İtalyanca camaleonte, Portekizce camaleão, Hırvatça, Norveççe ve Hollandaca kameleon, Ermenice k’ameleon aynı kökten türemiş, benzer ya da aynı sözlerdir. Eski Yunanca Χαμαι (=yerde, toprakta; yere yakın) ve leon (=aslan) eklerinden oluşarak Χαμαιλέον (=yere yakın aslan, bücür aslan) denilmiştir. Bukalemun’nun aslana benzeyen özelliği avına ağır adımlarla yaklaşarak ve ona odaklanarak ansızın bir saniyeden kısa bir süre içinde, uzunca dilini öne fırlatarak avını yakalamasıdır. Başta Latince olmak üzere Batı Dillerinde ‘bukalemun’ karşılığında kullanılan isimler, Eski Yunancadan kaynaklanmıştır.
Sumercede bukalemun karşılığında ba-an–ḥu-na, Akadcada ise ḫurbabilum (=bukalemun) sözü kullanılıyordu. Akadca ḫurbabilum adındaki ḫur ön eki Sumercede ‘yeri eşmek’ olarak biliniyor. Bu adın ‘Babil yer altısı’ karşılığında ifade edilmiş olduğunu sanıyorum. Çünkü, ḫur ya da ḫurri sözü, Küçük Asya’nın doğusundaki bir kısım kavimlerde ‘mağara, sığınak, yer altı yerleşkesi’ karşılığında dile getiriliyordu. Arapçadaki harba (=bukalemun) sözünün Akadca ḫurbabilum’dan dönüştüğü kanısındayım.
Bukalemun sözcüğünün etimolojisi farklı şekillerde açıklanmaktadır. Kimileri bu adın Yunanca hypokalamon sözünden geldiğini öne sürmüşlerdir. Oysa Yunancada bu sözcüğün yazılı örneğiyle karşılaşmadım. Bukalemunlar genellikle bir çubuğa tutunup durduklarından Eski Yunanca ippos (=at) ve kalamos (=kamış, saz, çubuk) sözcüklerinden türetilmiş olabilir. Bir kısım sözlük yazarları ise, bukalemun adındaki bu hecesini Arapça ebu (>bu: ‘baba’) sözüne bağlamaktadırlar. Bu görüşte olanlara göre, bukalemun adı ebû kalemun sözünden kaynaklanmıştır.
Tüm bunlara rağmen, bukalemun adının, Latince bucca (ok.bukka: ‘yanak, ağız’), bucculentus (ok. bukkulentus: ‘iri ağızlı, iri yanaklı’) sözleriyle ilişkisi de düşünülebilir. Bukalemun, tüm vücuduna göre ağzı iri olan bir canlıdır. Kürtçede ‘bukalemun’a bokelemûn, kerpeze, kerpaze, kelpezi ve margîse denilmektedir. Farsçada bukalemun şekliyle biliniyor.