Çeri
14 Şubat 2020
ÇERİ (I) Asker, savaşçı, ordu. Moğolca çerig (=asker, ordu, savaşçı) sözünden Türkçeye geçtiği sanılmaktadır. Buna rağmen, Orta Çağ Türkçesinde çärig (=ordu) sözü kullanılıyordu. Kaşgarlı Mahmud, sözlüğünde çer (=savaşta karşılıklı duran saflar; savaş etmek) ve çeriğ (=asker, asker dizisi, ordu) sözlerine yer vermiştir. Küçük Asya coğrafyasına gelen Oğuz boylarınca da çeri (=asker) sözü kullanılmıştır. Selçukludan sonra Osmanlılar tarafından yeni kurulan askeri teşkilata yeni-çeri (=yeni asker/yeni ordu) denildi. Bkz. Yeni. Türkçeye yakın dillerde esker, asker, asgar vb. sözler telaffuz edilmektedir. Bkz. Asker. “Her kapıda bir kişi yüz bin çerisi ile / Aşk kılıcın kuşanıp cümle kırasım gelir” (Yunus Emre).
ÇERİ (II) Küçücük kızarık domates, kiraz domates. İngilizce cherry (çeri: ‘kiraz’) sözcüğünden. Bu sözcük aynı karşılıktaki Orta Çağ Fransızcasında bulunan cherise sözcüğüne dayanmaktadır. Bu sözcük aynı karşılıkta Vulgar Latince ceresia ve Latince cerasus sözcükleriyle bağlantılıdır. Bu sözcükler Eski Yunanca kérasos (=kiraz) sözcüğünden kaynaklanıyor. Geç Yunanca kerasian, Yunanca kerasos veya kerási biçimleriyle biliniyor.