Cezerye
11 Aralık 2019
Sumerliler ‘turp’a gi-sar diyordu. Bir zamanlar Farsçadaki ‘havuç’ karşılığındaki gezer sözcüğünün Sumerce gi-sar ile bağlantılı olduğunu sanıyorum. Kürtler gi-zer, gê-zer ya da gi-zar sözcüklerini ‘havuç’ karşılığında ifade ettiler. Farsçada gezer (=havuç) sözcüğünün yanı sıra aynı karşılıkta havıç ya da havuç sözcüğü de kullanılıyor. Buna karşılık, dil bilimci Clauson, Türkçeye yakın dillerdeki geşür (=turp) sözcüğünün Farsça gazar’dan geçtiğini öne sürmektedir. ‘Havuç’ karşılığında Türkçeyle akraba dillerden Tatarcada kişir, Türkmencede käşir, Başkırtça da kişir sözleri telaffuz edilmektedir. Geçmiş yüzyıllarda ‘turp’ ile ‘havuç’ birbirine karıştırılmış olabilir. Türkçeyle akraba dillerde ‘turp’u ifade eden kelimelerin aslında İran coğrafyası üzerinden intikal ettiği anlaşılmaktadır. O nedenle Sumerce gi-sar (=turp) kelimesinin Kürtlerde gi-zar (=havuç) ve Farsça konuşan İran ahalisinde gezer (=havuç) olarak yer ettiğini, buradan da daha kuzeydeki Türkçeye yakın dillere intikal etmiştir.
Türk Dil Kurumunun yayımladığı “Kürtçe-Türkçe/Türkçe-Kürtçe Sözlük”te ‘havuç’ karşılığında gêzer belirtilmiştir. Hasan Eren, sözlüğündeki “keşir” maddesinde Türkmence keşir, Karakalpakça geşir, Kazan Tatarcasında kişer ve Oğuz Türkçesinde geşür sözlerini ‘havuç’ olarak belirtmektedir. Eren, “Türkçe havuç da Farsçadan alınmıştır” demektedir. Farsça heviç (=havuç) kelimesinin Türkçede havuç şeklinde telaffuz edildiği anlaşılmaktadır. İbranicedeki geser (=havuç) ve Arapçadaki gazar (=havuç) kelimelerinin Sumerce gi-sar (=turp) sözünden bugüne kaldığı görüşündeyim. Sumercedeki gi-sar sözündeki gi ön ekinin ‘ot, bitki’ demek olduğunu, Kürtçede ‘gi’ ya da ‘giya’ sözcüklerinin de aynı karşılıkta kullanıldıklarını belirlemekteyim. ‘Havuç’ karşılığındaki Hintçe gaajar, Urduca gacar, Bengalce Gājara, Pencapça Gajara, Sindhice gacara, Peştuca gazari, Beluçça gajer, Nepal Dilinde gajar/gacar ve Keşmir Dilinde gazürü sözlerinin Farsçadan geçtiğini söyleyebilirim. Öyle anlaşılıyor ki, gi-sar sözü, Sumerceden İran coğrafyasına ve oradan da mücavir alanlara ve daha da öte ülkelere yayılmıştır. Ermenice gazar (=havuç) sözü de aynı kökten gelmektedir.
Kaşgarlı Mahmud’un şu tespitleri dikkatimizi çekmektedir: “turma: Turp. Havuca ‘sarığ turma’ denir, ‘sarı turp’ demektir. Argular havuca ‘gizri’ derler. Bunu, Farsçanın ‘gezer’ sözünden almışlardır, bu da ‘havuç’ demektir. Yalnız, kelimedeki k harfi, biraz gevşetilmiştir Oğuzlar buna ‘keşür’ derler. Bunlar da Farslardan almışlardır. Oğuzlar, Farslarla birlikte düşüp kalkmıya başlayınca bir takım Türkçe kelimeleri unutmuşlar, onun yerine Farsça kullanır olmuşlar.” Bahaeddin Ögel’e göre, havuç sözü “İlk defa, XIV. yüzyılda Anadolu’da tercüme edilmiş olan İbn Baytar yazmalarında görülüyordu. Türkler Ortaasya’da iken havuca, sarıg turma derlerdi. Turp sözüne yakın olan turma sözü ise eski Türklerde, yalnız başına turp veya bayır turpu karşılığı olarak söyleniyordu. Argu’lar gibi çok batıda yaşayan ve biraz da karışmış olan bir çeşit Türkçe konuşan topluluklar ise havuca gizri diyorlardı. Eski Türkçedeki gizri sözünün, Farsların havuç mânâsına gelen, gezer veya cezer sözleri ile bir ilgisi olmalı idi.” Bulgarcada bulunan keşir (=pancar) sözünün Türkçeden alındığı sanılmaktadır. Hasan Eren’in, “Oğuzca geşür’ün doğrudan doğruya Farsça gazar’dan geldiği söylenemez” demektedir. Sumerce gi-sar (=turp) sözünün bulunduğu bu sayın etimolog tarafından fark edilmiş olsaydı, bu yargıya varmamış olurdu. Buna karşın Hasan Eren’in etimoloji alanındaki çalışmalarını kaynaklara dayalı ve mukayeseli olarak aktarmasını çok değerli buluyorum. Laufer, Farsçada ‘havuç’ karşılığındaki gezer sözünün Sanskritçeye bağlanamayacağı görüşünü savunmaktadır. Bu konuda kayda değer bir makale yayımlayan Galip Güner “Türkçenin fonetik kuralları çerçevesinde bakıldığında Kâşgarlı’nın Oğuzca olarak kaydettiği geşür kelimesinin Hindistan yoluyla Türkçeye geçtiğini söyleyebiliriz.” tespiti bulunmaktadır. Farsça gezer sözünün Arapça telaffuzda-‘g‘ harfinin ‘c’ olarak okunması nedeniyle- cezer şeklinde dile getirildiği görülmektedir. Havuçtan yani ‘cezer‘den yapılan lokum tatlısına cezerye denilmektedir.