Cisir
18 Eylül 2020
Toprak damların üzerine tavan oluşturmak için konulan iri kesilmiş uzun ağaç, tomruk. Cisir sözcüğü TDK Derleme Sözlüğünde Tunceli-Hozat yöresinden derlenmiş. Kürtçede de kullanılan cısır kelimesinin Sumerce gušur (=kiriş, direk, kalas) sözünden geldiği anlaşılıyor. Sumerce gušur kelimesi, Akadcada gušurum diye ifade edilmiş. Akadca gišrum (=köprü, geçit) bu sözünü Araplar zamanla cisr (=köprü) şeklinde dile getiriyorlar. İbranicede geşer (=köprü) de aynı köktendir. Kürtçe cısır sözü ‘köprü’ karşılığında da telaffuz edilmiş. Bunun nedeni, iri ve uzun bir ağacın bir akarsuyun dar geçit yeri üzerine bırakılarak karşı kıyıya geçiş sağlamaktı. Osmanlılar döneminde Galata Köprüsü’nün yerinde bulunan köprüye Cisr-i cedîd, Unkapanı Köprüsü’ne Cisr-i atîk deniliyordu. Ayrıca, Edirne’nin Uzunköprü ilçesinin önceki adı Cisr-i Ergene idi. Osmanlı döneminde asma köprülere cisr-i muallâk adı verilmişti. “Cisr-i gayyâ-yı siyâsette yürünmez reyb ile/ Birleşir tevfik-i Mevlâ ârif-i lâ-reyb ile” (Şâir Eşref).