Generic selectors
Exact matches only
Search in title
Search in content
Post Type Selectors
Etimolojik Açıdan
Generic selectors
Exact matches only
Search in title
Search in content
Post Type Selectors

 

 

Bilal Aksoy

Cura

28 Ocak 2020

     Uzunluğu 70-80 cm boyunda ve mızrapla çalınan, tercihen dut ağacından 1,5-2 litre hacminde su kabağını andıran gövdesi bulunan halk çalgısı. Cura, Bağlamadan daha küçük ve tiz sese sahip bir müzik enstrümanıdır. Genellikle bir teli kalın sarı renkte olmak üzere 2+2 veya 2+1 lik üç çelik teli bulunmaktadır. Cura mutasavvıf veya Alevî Kürtlerin başlıca çalgısıdır. Kürtçe cûre (=bodur, kısa boylu) sözünden gelmektedir. Kürtçe cûre sözündeki cûr kökü Kürtçede hur (=küçük, ufak) şekliyle de bilinmektedir. Kürtçedeki bu sözlerin Sumerce ḥuru (=küçük, genç, toy) ve tur (=küçük, ufak) sözleriyle bağlantılı olduğu kanısındayım. Ön Asya’da ‘küçük veya ufak’ şeyleri belirten kimi sözlerin ortak bir kökenden gelmiş olmaları olasıdır. Bunlara Akadcada ‘kuzu’ karşılığında kullanılmış olan ḥurāpum veya ḥurāptum kelimelerini de ekleyebiliriz. “Ahterî-i Kebir”de cür’a sözü ‘kap dibinde kalan su bakiyesi’ olarak açıklanıyor. Bir kısım sözlüklerde bu kelime ‘su damlası’, ‘yudum’ ve ‘bir yudum su’ olarak izah edilmektedir. “Didelerim nemli kan ağlar gözüm/ Ruhum yara aldı sızlıyor özüm/ Bu halimden vakıf tek cura sazım/ Bedenimde değil ruhumda sızı” (Nesimî Çimen).