Deprem
17 Eylül 2019
Yeryüzünün altındaki derin katmanların kırılarak yer değiştirmesi. Orta Çağ Türkçesindeki täprä (=titremek, sarsılmak, tepremek, kımıldamak) sözcüğünden geliyor. Cumhuriyet Dönemi’nde bu sözcüğün depre şekline fiilden eylem adı yapan -(e)m ekiyle türetilmiştir. Orta Çağ Türkçesindeki täprä sözcüğü aynı çağdaki Türkçede bulunan täp (=basmak, ezmek, tepmek) sözcüğüne dayanıyor. Bununla birlikte Latince dēprimō (=ezmek, bastırmak, derine batırmak) ve depressus (=alçak, aşağıdaki) sözleriyle etimolojik bir ilişki izaha muhtaçtır. Latince de ön eki ‘bir şeyi olduğunun dışına çıkarmak, aşağıda kılmak vb’ olarak bilinmektedir. Latince de- ön ekiyle premere (=basmak, sıkıştırmak, bastırmak, oturtmak) sözcüğünden aynı dilde dēprimere (=ezmek, bastırmak) yüklemi türetilmiştir. Fransızca dépressif (=çökmüş olan, moralini yitiren, mutsuz olan) sözcüğü Latince depressus ile ilişkilidir. Latince depressio (=çöküntüye uğrama, çöken yer) sözcüğünden yola çıkarak, coğrafik olarak yeryüzündeki çöküntü alanlarına Dépression denilmektedir. Coğrafya biliminde çökme olayı da Dépression adıyla belirtilmektedir. Latince depressio (=çöküntüye uğrama) ile Türkçe deprem sözcüğü arasında etimolojik bağlantı belirsizdir. Ayrıca Akadca dēpum (=itmek, çarpmak, tepmek) sözcüğüyle kökensel bir etkileşim mümkündür. ‘Zelzele’ karşılığındaki deprem sözcüğü Cumhuriyet Dönemi’nde türetilmiştir. Bu türetmede Latince dēprimō sözcüğünün etkisi açık değildir. Deprem karşılığında yarım yüzyıl öncesine dek zelzele deniliyordu. Bu bağlamda Türkçeye yakın dillerde deprem veya teprem gibi sözcükler kullanılmıyor. Bkz. Zelzele.