Deste
12 Şubat 2020
Bir elin tutacağı kadar. Bu açıdan, Pehlevice, Farsça ve Kürtçe dest (=el) sözünden türetilmiştir. Daha önceleri Avestaca zasta ve Eski Farsça dasta şekilleriyle biliniyordu. Beluçça ve Afganca dast, Singapurca döst şekliyle biliniyor. Farsça deste, ‘demet, küme, grup, yığın, takım, dizi, sıra’ gibi karşılıklarda dile getirilmektedir. İran ülkesinde uygulanagelen Hz. Hüseyin’in ölüm yıl dönümünde nizami bir şekilde yürüyüş yapan topluluğa da deste denilmektedir. Destek ve destur sözleri de dest sözünden türetilmiştir. Kürtçe dest sözü aynı zamanda ‘nüfuz ve hakimiyet’ belirtmektedir. Aynı dilde destbelav (=cömert, eli açık), destbend (=kelepçe), destavêji (=saldırganlık), destar (=el değirmeni), destgeh (>dezge: ‘tezgâh’) ve benzeri sözler vardır. Azerice, Kırgızca, Kazakça, Özbekçe ve Uygurcada da deste sözü kullanılmaktadır. İranî Dillerden yayılan deste kelimesi birçok mücavir dile intikal etmiştir. Dest ile ilişkili sözler Farsçada da yoğunlaşmaktadır. Destgire (=tutacak, kulp), destmâye (=anapara), destgîr (=yardımcı), destkârî (=el işi) ve bunlara benzer örnekler arttırılabilir.