Edep
2 Eylül 2020
Terbiye, nezaket, incelik, kültür, eğitim, ilim ve irfan, ahlak, bilgi ve görgü, güzel yazı. Arapça adab (=terbiye, nezaket, güzel yazı) sözünden alınmıştır. İslam öncesi dönemin aydınlarına göre edep, deb sözcüğünden türetilmiştir. O dönemde de dab (>deb) sözcüğünün çoğulu ādāb idi. İslam öncesi Araplarda ādāb, şiir, güzel yazı ve müzik başta olmak üzere kültürel veya mektebi faaliyet alanlarını ifade etmiştir. Bu nedenle, edepli kimse mektepten geçmiş olanı belirtiyordu. Mektepler, güzel ahlak sahibi olmayı da öğretiyordu. Bu olgu, insanlık tarihi boyunca aksamalara rağmen böyle olmuştur.
Arapça dab ve onun çoğulu sayılan ādāb sözcüğünün kökeninin Sumerce e-dub veya e-dub.ba olduğu görüşündeyim. Bu sözler Sumercede ‘okul’ karşılığında kullanılıyordu. Aynı karşılıkta Akadca bit tuppim denilmiştir. Sumercede e ‘ev’, dub ise ‘tablet, kil tabletler’ idi. Çünkü, Sumer okulları olan e.dub veya e.dub.ba’larda kil tabletler üzerine yazı yazılıyordu. Sumerce dub (=tablet, belge, liste) yerine Akadca tuppum sözü kullanıldı. Bu açıklamalar ışığında günümüzdeki edep sözcüğü Sumerce e-dub (=tablet/belge/liste evi) sözüne dayanmaktadır. Buradan hareketle, edepsiz sözü ‘eğitimsiz, görgüsüz, bilgisiz’ olanı dile getirmiştir. Zamanla kurallara uymamakla da ilişkilendirilmiştir.
Edebiyat, ‘güzel yazı ve güzel sözler’ ifade etmeyi esas alan bilgi dalıdır. Edebiyat sözcüğü Arapça ādāb ve onun da ötesinde Sumerce e-dub.ba sözünden kaynaklanmış olmalıdır. Edep‘ten türetilmiş olan edip sözcüğü ise ‘terbiyeli, nezaketli, zarif; edebiyat alanında yetenekli olan’ı belirtmiştir. Edip, şahıs adı olarak da tercih ediliyor. Edib‘in müennesi edibe‘dir.