Efe
6 Mart 2020
Büluğ çağına ermiş olan, delikanlı, ergen. Sonraları kabadayı, yiğit olarak da anılmıştır. Başta Aydın ve Ödemiş yöreleri olmak üzere Ege Bölgesi’nde İlk Çağ’dan bu yana telaffuz edilen efe sözü, Yunanca ephevos (efevos, efe: ‘ergen’) ve benzer sözlerden kaynaklanmıştır. Yunanca eve, epheveia sözleri ‘büluğ’ ya da ‘büluğ çağı’nı dile getirmektedir. Yunanca éphebos (efevos: ‘ergen, baliğ’) sözünün kısaca ephe (ok. efe) olarak telaffuz edildiği anlaşılmaktadır. Bu açıdan Batı Anadolu Rumlarınca genellikle kısaca efe şekliyle telaffuz edilmiştir. Bu nedenle efe sözünü başka bir kökene bağlamak doğru değildir. Başta Ahmed Vefik Paşa’nın “Lehçe-i Osmanî”sinde ve Şemseddin Sami’nin “Kamus-ı Türkî”sinde olmak üzere, birçok sözlükte efe sözü Yunanca efendi sözüne bağlanmaktadır. Bu uydurma affedilmez bir yanılgıdır. Zavallı ahaliye her türlü zulmü reva gören Çakıcı Mehmet Efe başta olmak üzere birtakım efelerin hangisine efendi denilebilir? Avusturyalı Türkolog Andreas Tietze de aynı yanlış bağlantıyı tekrarlamıştır.
Efe sözünün kökeni Eski Yunancaya dek varmaktadır. Efe, Eski Yunanca ephebos (ok. efevos: ‘ergenlik çağına gelmiş, ergen, delikanlı, genç’) sözcüğünden kalmadır. Eski Yunanca efevos, zamanla kısaca efe olarak telaffuz edilmiştir. Sonraları Yeni Yunancaya geçen ve yukarıda örneklenen sözler şeklinde bugüne aktarılmıştır. 1940’lı yıllarda Afyon’a bağlı Efe adlı köy ile Efecik mahallesi bulunuyordu. Ayrıca, Kütahya’nın Efeler köyü de diğerleri gibi Ege Bölgesi’nde efe adını taşıyan yerleşim yerlerinin örnekleridir. Efe, aynı zamanda şahıs adı olarak da kullanılmaktadır. Şahıs adlarında Efehan, Efekan ve Efecan şekillerini de görmekteyiz. Efecan adında efe Yunanca, –can ise Farsça/Kürtçe kökenlidir. Efekan adındaki kan sözcüğünün, Moğollların ve Çinlilerin yaygın olarak kullandığı han unvanının farklı telaffuz şekli olduğu anlaşılıyor.