Elik
20 Şubat 2025
Dağ keçisi, karaca. Orta Çağ Türkçesindeki elik (=dağ keçisi, yaban keçisi; karaca, geyik) sözcüğünden (Kutadgu Bilig/79). Anadolu’nun birçok yöresinde elik (=dağ keçisi, karaca) sözcüğü kullanılmaktadır. Fin Türkolog Gustaf John Ramstedt (1873-1950) bu sözcüğü Moğolca ili (=genç geyik, geyik yavrusu) sözcüğüyle ilişkilendirmiştir. Memlük Kıpçakçasında ilik (=geyik) ve elik (=ceylan) sözcükleri bulunuyor. Kürtçede bel (=kulakları dik hayvan) sözcüğüne dayanılarak belek (=karaca) sözcüğü ifade edilmektedir. Sumerce a-lum, Akadcada nālum sözcükleri ‘karaca’ karşılığındadır. Rusça olen’ (=geyik, ceylan, karaca) sözcüğü biliniyor. Yunanca álkē (=geyik, alageyik) sözcüğü de etimolojik bir bağlantı içindedir. ‘Geyik’ karşılığında Kazakça bulan, Tatarca ve Başkırtça bolan deniliyor. ‘Dağ keçisi, karaca’ karşılığında Azerice, Kazakça, Kırgızca ve Yakutça elik.