Elmas
21 Ocak 2020
Billûrlaşmış arı karbondan ibaret yüksek değerde olan bir taş. Güney Afrikanın zengin elmas ocaklarında 2 ton işlenmiş ham maddeden ancak 1 gram elmas elde edilebilmektedir. Gök taşlarında elmas bulunduğu tespit edilmiştir. 1960’lı yıllarda elmasın neredeyse yüzde yüze yakını Afrika kıtasında elde ediliyordu. Buna karşılık, XVIII. yüzyılın ortalarına dek yalnızca Hindistan’da çıkarılıyordu. Elmas, sertik derecesi yüksek bir taş olduğundan cam kesme işvine de sahiptir.
Elmasın söz atası, Akadca elmesum (=parlak olmak) kelimesi olsa gerektir. Buna karşılık, “elmas’ın aslı hintçe olup elmas şekli ile Orhun türkçesinde bile kullanılmıştır” iddiası da öne sürülmüştür. (Ragıp Hulûsi Özdem, “Dilimizde Yerleşmiş Yabancı Unsurlar”, Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi, 1946, C.I, S.2, s.146).
Arapça, Farsça, Peştuca, Pencapça, Uygurca, Kazakça almas; Özbekçe olmos ya da elmas; Azerice, Türkmence, Tatarca, Kırgızca, Moğolca, Tacikçe ve Rusça almaz sözleri kullanılmaktadır. Yunanca adámas (=sert, eğilmez ve bükülmez, demir çelik) sözünden Batı’ya transfer edilerek diamant şekliyle belirmiştir. Yunancada da diamánti, diamanténios sözleri mevcuttur. Eski Yunancada diamanthino (=toz haline getirmek) fiili kullanılıyordu. Batı’da ‘elmas’ karşılığındaki sözlerin Yunancadan intikal ettiği anlaşılmaktadır. Kürtçe almas ya da elmas; Gürcüce almasi (=elmas) sözlerini de bunlara ekliyoruz.