Falan
13 Mart 2020
Söylenmesi gerekli görülmeyen özel adların yerine kullanılır: Falan geldi, falan gitti gibi. Tarih, yer ve benzerlerini belirtisiz ifade eder: Falan tarihte, falan yerde. Söylenen benzer şeyleri tekrarlamamak için: Halıları falan temizledin mi? Kapıları falan kontrol ettin mi? Arapça fūlan (=belirsiz şey, herhangi bir kimse, biri/birileri) sözüne dayandığı sanılmaktadır. Farsça ve Kürtçede falan şekliyle yer almaktadır. Bu dillerden falan şekliyle Türkçeye geçmiştir. Kürtçede falan veya filan şekilleriyle kullanılmaktadır. Kırgızlar aynı sözün karşılığında palan ya da balan demektedirler. Aynı karşılıkta, Uygurca palan, Türkmence pılān, Özbekçe felan, Başkırtça fälän, Azerice filân, Kazakça pälen ve Tatarca fälän sözleri telaffuz edilmektedir. Falan filan ya da falan feşmekân yerine Uygurlar palan-püstän, Azeriler filân fäsman ya da filân-behman, Kürtler fılan fêşman, fılan bevan ya da falan fêşmekan demektedirler.
İbranice, Aramice ve Süryanicede görülen pelān şekli Arapçada felān şekline dönüşmüştür. Gerek Arapçadaki fūlan ve gerekse İbranice, Aramice ve Süryanice üzerinden gelen pelān (=ve benzerleri, ve bunu gibi, ve saire) sözlerinin felan şekline dönüşmesiyle felan fulan ya da felan filan tekerlemesi dile getirilmiş olmalıdır.
Türkçeye geçen falan sözü güçlendirilerek falanca şekliyle de kullanılmıştır: Falanca geldi, falanca ile konuştuk gibi. Falan sözü halk ağzında falan fıstık ve falan fistan şekliyle de kullanılmaktadır.