Firavun
23 Eylül 2019
İlk Çağ’da Mısır hükümdarlarının unvanı. Kıptice per-aâ (=büyük ev, saray) sözünden kaynaklandığı sanılmaktadır. Bu söz ‘büyük saray sahibi’ veya ‘büyük sarayda ikamet eden’ karşılığında kullanılmış olabilir. Kıptice pr kökü ‘mesken, ev’ karşılıındadır. Hititçe pir (=ev, saray) kelimesi de aynı kökle bağlantılıdır. Hititçede buna benzer, pirwa (=kaya) ve piran (=önde, ileride) sözleri mevcuttur. Arapça firavun kelimesinin çoğul şekli farā’ina (=firavunlar) Kur’an’da birçok yerde Firavun’lardan söz edilmektedir. Herodot, “Tarih”inde (2/111) şu cümleyi ifade etmektedir: “Öğrendiğime göre, Sesostris ölünce, krallık oğlu Pheron’a geçmiştir.” Genel kanıya göre, Herodot’un bahsettiği Pheron Mısır krallarının ortak unvanı olan Pharaon’dur ki bugün Firavun olarak telaffuz edilmektedir. Herodot, Pheron derken bir Mısır kralının adı sanmıştır ve Mısır krallarının ortak unvanı olduğunu belirtmemiştir. İbranice praon ya da praoh sözleri kullanılmıştır. Tevrat’ın Yunanca çevirisinde farao (pharao) olarak anılmaktadır. Aramice fraon Arapçada da benzer şekilde kullanılmıştır. Akadcadaki tirum (=saray görevlisi) sözcüğüyle ilişkisi belirsizdir. Hintçe firaun, Arapça firavun, Farsça firaun, Tacikçe Fir’avn, İtalyanca faraone, Bengalce phērā’una, Ermenice p’aravon, Gürcüce paraonis, İngilizce pharaaoh, Fransızca pharaon, Yunanca farao, Rusça faraon, Maltaca pharaoh, Makedonca faraonot, Svahilice Farao, Urduca ve Peştuca firaun başlıca örneklerdir. Asıl karşılığının ‘cesur’ demek olduğu İtalyanca bravo kelimesiyle ilişkisi açık değildir. İÖ. 1300’lerin sonuna doğru yazılan Eski Mısır yazıtlarında per’ao sözcüğü ‘kıral, hükümdar, egemen’ karşılığında belirtilmiştir.