Fire
23 Ocak 2020
Ticari mallarda meydana gelen kırılma, dökülme, kuruma, bozulma vb. nedenlerle oluşan değer kaybı. Yunanca phyra (=eksilme) sözünden gelmektedir. Kayseri yöresinde şırası çıkarılmış olan üzüm posasına fire denilmektedir (DS, V/1868). Fire vermek deyimi, ‘açık vermek, yanlışları olmak’ karşılığında kullanılmaktadır. Eski Yunanca phyráo (=sulandırmak, ıslatmak) sözüyle bağlantılı olabilir. Yunanca phraino (=fire vermek) ve phyros (=fire veren) sözleri gibi Latince fraus (=zarar, ziyan, hasar), fragilis (=kırılgan, çabuk bozulan), fragment (=parça), fragosus (kırılır), frango (=kırmak, paramparça etmek), fragor (=çatırtı, ayrılıp dağılma) gibi fra ön heceli sözler kırılganlıkla ilişkilidir. Aynı durumu Fransızcada da görebiliyoruz. Fransızca fracasser (=kırmak), fracture (=kırık; kırılma), fragile (=çabuk kırılır), fragilité (=kırılganlık), fragment (=parça), fragmenter (=parçalamak) sözleri bu açıdan örneklenebilir. Fransızca frais ya da fraîche sözlerinin bir karşılığı ‘masraf’tır. Bu sözlerin Kürtçedeki fırandın (=kırmak), fıri (=kırık), fırîn (=kırılmak), dıl-fırî (=gönlü kırık), fire dayin (=fire vermek) ve dılfırandın (=kalbini kırmak) sözlerindeki fırî (=kırık) sözcüğüyle ilişkili olduğu görüşündeyim.
İtalyanca ve İngilizce fragile, Portekizce ile İspanyolca frágil, Katalanca fràgil ve Lüksemburgca fragil sözleri ‘kırılgan’ karşılığındadır. Sırpça broken ve İspanyolca quebrado sözleri ise ‘kırık’ oluşu ifade etmektedir.
Ahmet Vefik Paşa, “Lehçe-i Osmanî”de fire kelimesinin Fransızcadan geldiğine işaret etmektedir. Kürtçedeki fire (=eksilme) sözü Anadolu Rumlarından intikal etmiş olabilir. Bununla birlikte ‘kırmak’la ilgili olan fır kök sözcüğünün Kürtçedeki varlığı görülmektedir. Hintçe ve Pencapça barabadi (fire) sözcüğü aynı kökle bağlantılı olabilir. Azeriler de fire sözcüğünü telaffuz ediyorlar.