Güman
3 Temmuz 2020
Zan, şüphe, tahmin, ümit. Farsça gumān (= şüphe, zan; tahmin, ihtimal) sözüyle bağlantılıdır. Kürtçe guman/gumanê (=her halde, muhtemelen) şeklinde ifade ediliyor. Zend ve Avesta dillerinde mana (=düşünmek) ile ilişkilidir. Farsçada buna benzer sözler bulunuyor. Farsça peşimān (>pişman: ‘geriye yönelik düşünme, önceki görüşe kayma’) sözü, var olan görüş veya düşüncesinden vaz geçip önceki/gerideki görüşünde karar kılmaktır. Farsça peymān (=ortak düşünce), şadmān (=sevinçli düşünce) gibi sözlerdeki man son ekinin Farsça mānden (=düşünmek, benzemek) sözüyle ilişkili olduğu sanılmaktadır. Ayrıca, aynı kökten türetilen Farsça mānend (=benzeyen) kelimesi de telaffuz ediliyor. Bu bağlamda, Türkmen adı Turk-manend (=Türke benzeyen) sözünden dönüştürülmüştür. Türklerin kovaladığı Türkmenler -yani Türke benzerler- Küçük Asya coğrafyasına yöneldi. Orhon Yazıtları’nda Köktürkler, Oğuz boylarına yaptıkları kıyımları açıkça dile getirmektedirler. İranlılar Oğuz boylarına Turk-manend (>Türkmen: ‘Türk’e benzer’) dediler. Farsça gumān Türkçede güman şekliyle ifade edilirken Uygurca ve Özbekçe guman, Azericede gümän olarak biliniyor. Halk şairleri yüzyıllarca güman sözünü telaffuz etmiş: “Uzaktır yolumuz pastır gümandır/ Kolum zencir sıkmış halim yamandır” (Pir Sultan Abdal).