Haşlamak
11 Aralık 2020
Bir şeyi suda kaynatarak pişirmek, bir şeyin üstüne kaynar su dökmek, bir şeyi kaynar suya daldırmak, kaynar suyun bir şeyi yakması. Mecazen bir kimseyi azarlamak. Geç Orta Çağda Türkçede ‘yemek’ karşılığında bilinen aş veya aşa kelimesiyle bağlantılıdır. Türkçedeki aş kelimesi aynı karşılıktaki Farsça aş kelimesinden alınmıştır. Farsça aş sözü önceleri ‘et suyu’ ve ‘gıda’ karşılığında kullanılmış. Kürtçede aş (=yemek) sözüne istinaden Kürtçe aşḥane ve aşpezhāne kelimeleri ‘mutfak’ karşılığında biliniyordu. Avestaca kahrkāsa (=tavuk yiyen), Sanskritçe sāyamāça (=akşam yemeği) sözleri de mevcuttu. İrani Dillerde aş veya aşa, Sanskritçede aça şekliyle belirmiş. Sanskritçe aça ‘kahvaltı’ demekti. Farsçada aş (=yemek) ile ilişkili olarak aşa ise ‘akşam yemeği’ni belirtiyordu.
Bana öyle geliyor ki, İranî Dillerdeki aş (=yemek) kelimesi, yine aynı dil grubunda bulunan ‘değirmen’ karşılığındaki Kürtçe aş ve Farsça as kelimelerinden kaynaklanmıştır. Farsça/Kürtçe as/aş (=değirmen) sözcüğünün ise Sumerce a-ša (=değirmen) kelimesine istinat ettiği kanısındayım. Öte yanda Pehlevice āsyāb ve Tacikçe asiyob kelimeleri de ‘değirmen’ karşılığındadır. Sumerceden kelime devşiren Akadcada ise kaşşidakkum (=değirmenci) sözü bunlarla ilişkiliydi. İster buğdayı un yapan değirmen olsun isterse buğdayı bulgur yapan değirmen olsun her durumda un veya bulgurla yemek yapılıyordu. O nedenle yukarıda belirtilen ‘yemek’ karşılığındaki sözler, ‘değirmen’ karşılığındaki sözlerle ilişkilidir. Zamanla aş kelimesi Kürtçe ve Ermenicede haş (=suda kaynatarak pişirmek) şekliyle de telaffuz edildi. Her iki dilde ḥaşil (=pişirilmiş hamurla ve pekmezle yapılan bir yiyecek) yemeği kışın soğuk günlerinde tercih edilmiştir. Haşil veya ḥaşil yemeği Anadolu’nun birçok yöresinde biliniyor. Türkçedeki haşlamak sözündeki haş kök sözcüğü Kürtçe ve Ermenice ḥaş (=pişirmek) sözcüğüne dayanmaktadır. Bu bağlamda, haşlama yemeği de haş köküne istinaden adlandırılmıştır.