Hengâme
2 Mayıs 2020
Patırtı, gürültü, kavga. Farsça hengāme sözünden alıntıdır. Eski Farsça hangāma (=zaman, devir, mevsim, çağ, zamane), Avestaca aiwi–gama (=kış) sözleri Pehlevicede hangam ve sonraları Ermenicede angam şeklini almıştır. Ancak, Pehlevice ve Ermenicede içeriksel bir değişime uğramıştır. Bu son iki dilde ‘fenalık, kötülük, sıkıntı’ gibi karşılıklarda ifade edilmiştir. O nedenle, sözlüklerde yazılanın aksine hengāme sözünün yine Farsça olan hengām ile bağlantılı olduğu anlaşılıyor. Eski Farsça hangāma sözü, içeriksel olarak değişime uğrayıp ‘kötülük, fenalık, sıkıntı’ karşılığında belirtilmiştir. Giderek bu söz ‘gürültü patırtı, kavga’ karşılığında Türkçede de telaffuz edilmiştir. Açıkçası, hengām (=zaman, zamane) ile hengāme (=şamata, gürültü, kargaşa) aynı kökene dayalı sözlerdir. Bir başka ifadeyle, hengam aynı içerikte devam etmiş, ondan dönüşüme uğrayan hengāme de içeriksel açıdan değişime uğrayıp varlığını sürdürmüştür. Kürtçe hengame ve Azerice hängāmä olarak bilinmektedir.
Osmanlılarda hengāme sözü, ‘zaman, vakit’ ile ‘toplantı, cemiyet’ karşılıklarında da telaffuz edilmiştir. O devirde, hengāme-gir (=gürültücü, kavgacı) ve hengāme-gāh (=toplantı yeri, didişme çekişme yeri) sözleri kullanılıyordu. Urduca hengame, Tacikçe ḥengameh şekliyle biliniyor.