Generic selectors
Exact matches only
Search in title
Search in content
Post Type Selectors
Etimolojik Açıdan
Generic selectors
Exact matches only
Search in title
Search in content
Post Type Selectors

 

 

Bilal Aksoy

Hicap

18 Ocak 2021

    Utanma, mahcup olma, sıkılma. ‘Örtmek, perdelemek, gizlemek, engel olmak, saklamak’ karşılığındaki Arapça ḥacb kökünden kaynaklanmıştır. Bu sözün asıl özgün karşılığı ise ḥicâb (=perde) şeklidir. Aynı dilde ḥacaba sözü ‘perdeledi, örttü, gizledi’ demektir. Kur’an’da ‘uhrevi hayat’ta cennet ile cehennem ehli birbirinden bir perde ile ayrılacaklar (VII/44) deniliyor. İslâm öncesi dönemin dinî uleması Hz. Muhammed’in ‘mevcut dininden çıktığı’ gerekçesiyle şu sözü söylemişlerdir: “Senin ile bizim aramızda bir perde vardır” (XLI/4). İslâm aracılığıyla Arapçanın baskın olduğu coğrafyalarda Hicabî (=utanan, mahcup olan) şahıs adı kullanılmaktadır. “Varıp bir kötüye sen olma nöker/ Çarḥına değer de dolunu döker/ Ne Ḥudā’dan korkar ne ḥicāb çeker/ Bir kötüde namus ar olmayınca” (Şah Hatâ’î).

    İslâm öncesi dönemden kalan ḥicāb kelimesi, o dönemde mahrem yerlerin kapatılmasını ifade etmiştir. Bu nedenle, mahrem yerlerin örtülmesi insanoğlunun çok eski çağlarından kalmadır. Bir başka ifadeyle insanın insanlaşma sürecinde beliren bir gizleme şekliydi. İnsanın diğer canlı varlıklarla en belirgin farkı başı ve başındaki organlardır. Bu mahrem olmayan insani organların işlevlerini hür bir şekilde icra etmeleri için perdelenmesi her zaman elzem olmayabilir. Arapça ḥicāb (=utanma, sıkılma; perde) kelimesine istinaden hicap duymak ‘utanmak, sıkılmak, mahçup olmak’tır. Hicap duymak bir erdemliliktir. Başkasına kem gözle bakmak, usulsüzlük, yolsuzluk, hırsızlık, zoralım ve her türlü ötekileştirmeden hicap duymamak insani değerlere verilecek en büyük zarardandır. “Salındı bahçeye girdi / Çiçekler selama durdu / Mor menekşe boyun eğdi / Gül kızardı hicabından” (Emrah).