Hızır
18 Temmuz 2020
“Mezopotamya inançlarında kurtarıcı ilahi şahsiyet. Semitik bir halk olan Akkadlıların mitolojilerinde Hasis-atra adıyla karşılaşırız. Bunun Atra-hasis adının ters çevrilmiş şekli olduğu söylenmektedir. Ancak, bana öyle geliyor ki, Hasis-atra adı bizzat Ziusudra’nın dönüşüme uğramış biçimidir. Çünkü, gerek Hasis-atra gerekse Ziusudra, Yunancaya uyarlanınca Xisitros olmuştur. Nitekim, İÖ 280 yılında Babilli Berosus, Yunanca yazmış olduğu Babilistan ve Kalde Tarihi adlı eserinde, Nuh Tufanı’ndan söz ederken, Nuh’u, Xisitros olarak Yunanlılara tanıtmıştır. İşte burada geçen Xisitros, bizim Hızır olarak bildiğimiz kişidir. Bu bakımdan, Hızır ile Nuh da aynı kişinin değişik adlarıdır. Açıkçası Hızır, Nuh’un ta kendisidir. Bu da Sumerlilerin Ziusudra’sıyla bağlantılıdır.
Süryani tarihçi Bar Hebraus (Abu’l-Faraç) da Tufanın “Ksisothros (yahut Ksisorthos” zamanında meydana geldiğini söylemektedir. Bununla birlikte, Bar Hebraus, Nuh’dan da bahsetmektedir ki, bu konuda bir karışıklık meydana getirmiştir. Yunanlılar, Hasis-atra ve Ziusudra’nın- her ikisi de aynı kişidir- adlarını kendi dillerine, Sisitros ya da Xisitros olarak uyarladılar. Xisitros adı giderek yerleşti. Mezopotamya kökenli olan Anadolu’nun kimi yerli toplulukları ise Yunancaya özgü olan ‘-os’ ve ‘-es’ gibi son ekleri okumazlar. Aynı şekilde Anadolu’nun ve Mezopotamya’nın yerli kaynaklarında genellikle ‘t’ harfi de söz konusu isimde kullanılmamıştır. Bu nedenle, geriye Xisir adı kalmaktadır. Semitik halkların ve diğer boyların dinsel etkileri sonucu, bugünkü Hızır’a varılmıştır. Tıpkı bunun gibi, Gılgameş Destanı’nda geçen Nizir Dağı’nın adı da kimi belgelerde Nitzir olarak yer etmiştir. O nedenle, isimlerdeki değişim süreçlerini gözardı etmemek gerekir.” Bkz. Bilal Aksoy, Çağdaş Bilimlerin Işığında Nuh’un Gemisi ve Tufan”, Haziran 1987, Ankara, s.63-64.
Hızır’ın kimliğini inceleyen Doğu bilimci Wensinck, Arapçadaki el-Hadır veya el-Hıdr kelimelerinin Gılgameş’teki Hasistra veya Hasisatra adlarından dönüşüme uğradığı görüşündedir.