İlim
16 Mayıs 2020
Bir şeyi aydınlığa kavuşturan bilgiler bütünlüğü. Sumerce i-lim (=aydınlık, parlaklık), Akadca šalummatum (=aydınlık, parlaklık) sözleriyle ilişkili olduğu kanısındayım. İlim’in aydınlanma olduğu yüzyıllarca ifade edilmiştir. Yusuf Has Hacib, “Başka bir topluluk da âlimlerdir/Onların ilmi halkın yolunu aydınlatır” demektedir. İlmin aydınlanma olduğuna dair birçok örnek verilebilir. Aydın, ‘nuranî’dir, ışıktır. Işık olmak için de Farsça pürfikr (=aydın, çok fikirli) olmak gerekir. Aydın kişi hem kendisi çok fikirli hem de kendi dışındaki çok fikirliliğe saygı duyandır. Farklı fikirleri içselleştirendir. Çevresini edindiği bilgilerle aydınlatandır. Bu bağlamda, aydın karşılığında Azerice ziyālı, Başkırtça bilimli ve ziyalı, Kazakça ziyalı ve bilikti, Kırgızca bilimdü, Özbekçe ziyàlı ve märifätli, Tatarca bilimli ve zıyalı, Türkmence bilimli, Uygurca bilimlik denilmektedir. Buradan şu sonuç çıkıyor ki, aydın olmak bilim sahibi olmakla açıklanıyor. Aydın insan münevver (=nurlandırılmış, aydın, aydınlatılmış, ışıklandırılmış) olandır. Arapça ilm/ilim (çoğ ulum) sözü de Sumerlilerden beri aynı açıdan dile getirilmiştir. Arapça ilm (=bilgi) sözü, Farsça, Tacikçe ve Urducada da yer etmiştir.