Kabristan
30 Temmuz 2020
Mezar yeri, mezarlık. Akadcada ‘mezar’ karşılığında kabru sözü kullanılıyordu. Arapçaya geçerek ḳabr (=mezar) denildi. Arapça ḳabr sözcüğüne Farsçada yer belirten –stan ve –gāh eklerinin getirilmesiyle kabristan (=mezar yeri, mezarlık) ve kabirgāh kelimeleri türetilmiştir. Akadcada kabru ‘şişmiş kabarmış’ diye de biliniyordu. Aynı dilde kubru ise ‘yükseklik’ belirtmektedir. “Ve serin serviler altında kalan kabrinde/Her seher bir gül açar, her gece bir bülbül öter” (Yahya Kemal). Osmanlıların da kullandığı ehl-i gubur sözü ‘mezar ehli’ bir başka ifadeyle ‘öte dünyadakiler’ yani ‘ölüler’ olarak algılanmıştır.