Generic selectors
Exact matches only
Search in title
Search in content
Post Type Selectors
Etimolojik Açıdan
Generic selectors
Exact matches only
Search in title
Search in content
Post Type Selectors

 

 

Bilal Aksoy

Kadı

8 Mart 2021

     İslam hukukuyla yönetilen devletlerde her türlü davaya bakan mahkeme başkanı. Osmanlı ülkesinde Tanzimat’tan sonra kadılar yalnızca evlenme, boşanma, nafaka ve miras davalarına baktılar. Arapça ḳży (=itkan, ihkâm, edâ, takdir, iblâg, inha ile vaz) kökünden gelmektedir. Fiil kökeni olarak ḳaża uygun karşılığıyla ‘karar, hüküm, hâkimlik’ olarak bilinmektedir. İdari taksimatta kadının yetki alanına kaza deniliyordu. Sonraları kaza‘lara ilçe adı verildi. Kadılık makamı ve memuriyeti de kaza diye anılıyordu. Kaza aynı zamanda daha önceleri yerine getirilmeyen inanca dayalı vazifelerin yerine getirilmesidir. Kaza sözlük karşılığı ‘ḥukm, tartib, ḳat’  olarak biliniyor. Bu açıdan kaza/kada ile ada (=belirli zamanlarda yerine getirme) birbirinden faklı olur.

     Halk arasında “kadı kızı Kadire, geldi çıktı sedire” sözü mensubiyetine güvenerek hiçbir işe el sürmemek diye algılanıyor. Osmanlı devlet teşkilatında ordu içinde şer’î ve hukukî davalara bakan kimseye kazasker deniliyordu. Bu makam Selçuklulardan devralınmıştı. Selçuklu döneminde aynı görevi ifa edenler ḳażi-i leşker idi.

     “Yorulan yorulsun ben yorulmazam/ Derviş makamından ben ayrılmazam/ Dünya kadısından ben sorulmazam/ Kalsın benim davam divana kalsın”/// “Kadılar müftüler fetva yazarsa/ İşte kemend işte boynum asarsa/ İşte hançer işte kellem keserse/ Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan” (Pir Sultan Abdal).