Kepaze
25 Şubat 2020
İşe yaramaz; gülünç, değersiz, rüsva, utanmaz, rezil. Türkçedeki kepaze sözünün Farsça kebāde (=talimde kullanılan gevşek ok yayı) sözünden geldiği sanılıyor. Bu bağlamda Farsça kebāde-keş (=yay çeken, okçuluk eğitimi gören ya da bu talimi yapan) sözü kullanılmaktadır. Başta Azerice olmak üzere Türkçeye yakın dillerde kepaze sözü kullanılmamaktadır. Farsçada kepaze yerine yaygın olarak ‘rüsva’ denilmektedir. Arapçada kepaze yerine ‘rezil’ kelimesi ifade ediliyor.
Kepaze sözünün Kürtçede ‘bukalemun’ karşılığında dile getirilen kerpaze sözüyle münasebeti akla gelebilir. Ayrıca kepaze sözünün Kürtçe kerpeze (=bukalemun) sözünden kaynaklanmış olmadığı kanısındayım. Etimolojik açıdan irdelediğimizde Kürtçe kepez (=in, mağara, taşlık, kayalık) sözcüğüne istinaden bukalemuna kelpeze, kerpeze ve kerpaze gibi adlar verilmiş olabilir. Bukalemunun bu tür yerleri daha çok mesken tutmasından dolayı bu yönde bir adlandırma doğal karşılanmalıdır. Kepaze sözünün Farsça kep/Kürtçe gep (=avurt) ve Farsça bāze (=oynayan, oynatan) sözcüklerine istinaden kep-bāze/gep-bāze (=avurt oynatan) sözünden dönüşmüş olabileceği akla gelmekle birlikte bu yöndeki bağlantı açık değildir. Kürtçe ve Ermenice kepaze, Bulgarca kepazé, Arnavutça ķepazë, Yunanca kelpazés.