Kilim
6 Şubat 2021
Yere serilen örtü. Kilimler önceleri hasırotundan yapılıyordu. Hasırotuna halk arasında sukamışı veya semerci sazı denilmektedir. Bu açıdan Sumerce gigilim ‘kamış, hasırotu’ karşılığındadır. Tıpkı Kürtçede olduğu üzere Sumerce gi sözü ‘ot’ demektir. Kamış, Akadcada kilibbum sözüyle telaffuz edilmiş. Akadcada ‘kamış bükmek için kullanılan halat’ karşılığında kilimbum sözü ifade edilmiş. Sumercede ise söz konusu ‘halat’, kilib şekliyle biliniyor. Öyle sanıyorum ‘halı’ karşılığındaki Fransızca tapis, İtalyanca tappeto sözleri Latince tapete aracılığıyla Akadca ṭubûm (=kamış, saz, hasırotu) sözünden kaynaklanmıştır. Eski Yunanca kalámi ve kálamos kelimeleri ‘saz, kamış veya hasır otu’nu dile getirmiştir. Eski Yunancadaki bu sözler belli ki, Akadca aracılığıyla en eski dil olan Sumerceden alınarak dönüştürülmüştür. Yunanca kalamoti sözü ‘hasırotu’nu belirtmektedir. Yunanca kálymma (=örtü) sözcüğü Eski Yunanca kálami ile münasebetlidir. Sumerceden naklen Kürtçede kullanılan kilim sözünün Farsça ve Türkçeye de intikal ettiği anlaşılmaktadır. Bulgarca ve Makedoncada kilim, Arnavutçada ḳilim, Almancada der Kelim, Yunancada ḥali sözleri ‘kilim’e işaret ediyor. Tacikçe ḳolin kelimesi ‘kilim, halı’ demektir. Türkçeye yakın dillere Kuzeybatı İran Dilleri aracılığıyla geçmiştir. Türkmenler kilime hem palas hem de kilim demektedir. Aynı karşılıkta Kazaklar tıkır kilem, Azeriler kilim diyor. Rusça, Tatarca ve Uygurcada palas, Başkırtçada ise balas deniliyor. Kıpçakçada kilim sözcüğü ‘yer örtüsü’ ve ‘elbise’ olarak algılanmış.