Kına
16 Nisan 2020
Önceleri taş ve kaya mantarlarından sonraları bir kısım çiçek ya da ağaçlardan elde edilen boyar maddenin ele sürülmesiyle oluşan kırmızı renklilik. Kınanın kökeni Kuzey Mezopotamya coğrafyasıdır. Burada çocuklar iri taş ya da kayalar üzerinde oluşan küf benzeri mantarları sulandırıp taşla ovarak ellerine sürüyorlardı. Kısa bir süre sonra kırmızı bir renk ellerinde beliriyordu. Çocuklar bu durumda, kınalı el ayalarını birbirlerine göstererek “bak elim kanadı” diye inandırmaya çabalıyorlardı. Kına, kan rengini taşıdığından buna Kürtçe ḥūn (=kan) sözüne istinaden ḥune denildi. Bugün, aynı dilde ḥũne şekliyle telaffuz edilmektedir. Sumerce guna (=çok renkli), gunu (=boyamak, süslemek) sözlerinin Kürtçe ḥūn (=kan) ve ḥũne/hũne (=kına) sözleriyle bağlantılı olması mümkündür. Kına karşılığındaki benzer sözler, önce tüm Ön Asya’ya ve sonraları Avrupa’ya yayıldı. Kürtçeden Arapçaya geçerek, bu dilde hinna şeklinde yerleşti.
Zamanla, İranlıların “gol-ê hanā” (impatiens balsamina) dedikleri ‘kına çiçeği’nden boyar madde kullandıkları belirlendi. Mısır’da ise “temrü’l- hınnā” (reseda odorate) adıyla anılan ‘muhabbet çiçeği’nden boyar madde elde ediliyordu. Bu şekilde geniş bir coğrafyada çeşitli bitkilerden boyar maddeler elde edildi. İki çenekli ağaçsı bir bitkinin yaprakları dövülerek de kına (lawsonia inermis) elde edilebiliyor. Ayrıca, kına çiçeği (balsamina hortensis) denilen bir çiçek türü bulunmaktadır. Kökboyagiller (rubiaceae) ailesinden bir ağaca Peru’nun yerli dilinde Quinaquina (kınakına) denilmektedir.
Bununla birlikte, kına karşılığındaki ḥune sözü Ön Asya’dan tüm dünyaya yayıldı. Arapça hinnā, İspanyolca alhena, İtalyanca alcanna, Sırpça kna, Rusça ve Belarusça ḥna, Almanca Henna, Yunanca ḥéna ya da kinna, Yidişçe (Avrupa Yahudileri dili) ḥena, Gürcüce ina, Portekizce ve Makedonca hena; Romence, Norveççe, İsveççe, İrlandaca ve İngilizce henna, Bulgarca kına diye ifade edilmektedir. Kuzeybatı İran Dillerinden Türkçe ve Türkçeye yakın dillere de geçmiştir. Bu bağlamda, Azerice ve Kırgızca ḥına, Özbekçe ḥinä, Uygurca ḥina, Kazakça ve Tatarcada kına kelimeleri yer almaktadır.