Kırmak
22 Mart 2020
Vurarak parçalamak, doğramak. Mecaz olarak bir kimseyi gücendirmek. Sanskritçe kur (=kırmak), kr (=yapmak, etmek; kırmak, doğramak, parçalamak) ve kırt (=kesmek); Cermence Grinen (=yarmak, ayırmak), Omiros’ta krino (=ayırmak, yarmak), Latince cer-nere (=bölmek, ayırmak), Hint-Avrupa krei (=bölmek, ayırmak), Kürtçe ḳır (=yok olma, kırıma uğrama, genel afet), ḳır kırın (=kırmak, kesmek, doğramak; yok etmek, soykırım uygulamak), qır ketin (=kırıma uğramak, ölmek); İtalyanca grimo (=kırışık yüz), Fransızca grime (=kırışık yüzlü) ve grimace (=yüz kırıştırma) sözlerinin ortak bir maziye sahip olduklarını sanıyorum. Bunların en evvelinde Sumerce gur (=kırmak, kesmek, bölmek; kırkmak, koparmak) sözü bulunmaktadır. Bir Hint-Avrupa Dili olan Sumerce gerek Ön Asya’daki Aryen ve Semitik toplulukları ve gerekse Avrupa Dillerini etkilemiş görünmektedir. Birçok Sumerce kelime bu dillerde yer almıştır. Bu örneklemelerden de anlaşılacağı üzere Türkçe kırmak sözünün başta Sanskritçe olmak üzere Aryen Dillerden alınma olduğu sonucuna varıyorum.