Köle
4 Mayıs 2021
Birinin emri altında bulunan, hür olmayan, mecazen bir şeye bağımlı kimse. Orta Çağ Türkçesinde köle sözü bulunmuyordu. ‘Köle’ yerine kul deniliyordu. Farsçada ‘köle’ yerine gulam sözü telaffuz edilmektedir. Farsça gulam, Kürtçede ğulam şekliyle mevcuttur. Kürtçede ḳul ayrı, kole ayrı sözcüklerdir. Aynı dilde kole sözcüğü ‘köle’ karşılığındadır. Arapçada ‘köle’ yerine abd (=köle, kul) deniliyor. Kürtçede koledar (=köle sahibi), koleti (=kölelik), koledari (=sömürgecilik) ve kolewari (=köle gibi) sözleri telaffuz ediliyor. Bu dildeki kole kelimesinin aynı dildeki ḳol (=gelişmemiş, güdük kalmış hayvan, dalları kesilmiş ağaç; boynuzsuz hayvan ) sözcüğüyle ilişkisi açık değildir. Türkçedeki köle sözünün Kürtçe kole’den dönüşmüş olması mümkündür. Farsça kule (=kısa, yetersiz, kifayetsiz, kısa boylu kimse) sözcüğü Kürtçe kole sözcüğüyle aynı kökten kaynaklanıyor olmalıdır. Dil bilimci Türkolog Hasan Eren, köle sözcüğünün kökeninin belirsiz olduğunu ve Türkçe kul sözcüğüyle birleştirilmesinin olanaksız olduğunu öne sürmüştür. Latince sclavus, Almanca Sklave, Fransızca ve İngilizce coolie sözcükleri ‘köle’ karşılığındadır. Yunancada doúlos, aklávos ve koúlēs sözcükleri aynı karşılıkta biliniyor. Portekizcede escravo ve escrava sözcüklerinin yanı sıra cule, cúli ve cole sözcükleri de ifade ediliyor. Kölecilik Eski Mezopotamya ve Eski Mısır’dan bu yana biliniyor. Azerice kölä, Başkırtça ve Tatarca kol.