Kuro
7 Haziran 2020
Oğul, evlat; yiğit, delikanlı. Kürtlerin bir kesiminde kuro (=oğul, evlat, çocuk; yiğit, delikanlı) sözcüğü Eski Yunanca kóro veya kóros (=genç erkek, genç savaşçı, yiğit, delikanlı; filiz, sürgün) sözcüğüyle bağlantılıdır. Eski Yunanca kóro’nun müennes şekli olan aynı dilde kóre (=genç kız, kız çocuk, genç kadın; süs bebek) sözcüğü kullanılmıştır. Ayrıca, Tanrıça Demeter’in kızı Kóre adını taşıyordu.
Kürtçedeki kuro sözcüğünün aynı dildeki kuri (=sıpa) sözcüğüyle münasebeti belirsizdir. Eski Yunancadaki kóro/kóros (=yiğit, delikanlı, genç savaşçı) ise Kürtçe kuro (=yiğit, delikanlı, genç erkek) ile birlikte Sumerce ĝuruš (=genç, delikanlı, babayiğit) sözcüğüne dayanmaktadır. Kutadgu Bilig’deki kür (=yiğit, delikanlı, pek yürekli) sözcüğü de aynı kökenden kaynaklanmıştır. Başta Moğolca olmak üzere ‘t’ çoğul son ekinin eklenmesiyle Kür/t (=yiğitler) şeklinin Türkçe ve Türkçeye yakın dillerde konuşan boylarca kullanılmış olduğu belirlenmektedir.
Kuro sözüne benzer foneme sahip olmakla birlikte, farklı kökenlerden kaynaklanan Kürtçe kuri (=sıpa) ise, Türkmence ve Karakalpakça kürre (=sıpa) sözleriyle bağlantılıdır. Kaşgarlı Mahmud, sözlüğünde tay kısrağın arkasında geri kalınca “kurı kurı”, “kurıh kurıh” veya “karı kurı” diye çağırıldığını aktarmaktadır. Buradaki kurı veya kuri sözcüklerinin içeriksel açıdan kuro (=yiğit, delikanlı, kahraman) ile bir ilişkisi bulunmamaktadır. O nedenle, Yusuf Has Hacib, “Kutadgu Bilig” adını taşıyan çok değerli eserinde kür sözcüğünü ‘yiğit, kahraman, pek yürekli’ karşılığında kullanmıştır. Bu bağlamda Kür-şad adının ‘yiğit egemen’ karşılığında kullanılmış olduğu görüşündeyim. Bkz. Kürşat.