Kuytu
21 Eylül 2020
Gözden ırak, tenha, ıssız, uğrak olmayan, gün ışığı ve rüzgâr almayan, sapa, içerlek (yer). Eski Yunanca koiti (=kuş yuvası, yatma yeri, deniz yatağı), koitos (=yatak), koiton (=yatak odası) ile bağlantılıdır. Rumca koiti (=dere yatağı), Yunanca khoite (=deniz kıyısında karaya girintili yer) sözleri de telaffuz ediliyor. Türkçede kuytu şekliyle ‘ıssız ve korunaklı yer’ olarak algılanmıştır. Öte yanda, Farsça ḳuti, Kürtçe ḳŭti, Yunanca kuti sözleri ‘kutu’ karşılığındadır ve Türkçede kutu şekliyle yer almıştır. Arapça kutû ise ‘geçit yeri, bir akarsu veya yoldan geçme’ diye bilinmektedir. Kaşgarlı Mahmud’un sözlüğündeki koy (=derenin koyağı, dibi, düzlüğü) sözü, Eski Yunanca koiti sözüyle içeriksel açıdan ilişkili görünmektedir. Türkçeye yakın dillerde kuytu sözü bulunmuyor. Moğolca hoyd (=kuzey) sözcüğüyle ilişkisi belirsizdir. Bulgarca kuytie (=kuytu) sözcüğü Yunancadan alıntıdır.