Generic selectors
Exact matches only
Search in title
Search in content
Post Type Selectors
Etimolojik Açıdan
Generic selectors
Exact matches only
Search in title
Search in content
Post Type Selectors

 

 

Bilal Aksoy

Madrabaz

31 Ocak 2021

     Hileci, dolandırıcı, kandırıcı. Arapça matraḳ (=gülünç, değnek, sopa, çekiç) sözcüğü ile Farsça bāz (=oynayan, bir işi veya görevi alışkanlık haline getiren) son ekinden oluşmaktadır. Ayrıca, matrak oyununu oynayan kimseye matrakçı deniliyordu. Arapça matraḳ sözü aynı dilde mıtraḳ şekliyle de biliniyor. Aynı karşılıkta Farsçada da matraḳ  deniliyor. Madrabaz sözü Yunanca madarós (=tüysüz, saçı dökük, yolunmuş, kel) sözüyle ilişkili olmasa gerektir. Kanunî’nin Bağdat seferini kaleme alıp yayımlayan bir Osmanlı aydını olan Matrakçı Nasuh’u anımsamadan geçmeyelim. Aynı zamanda iyi bir matematikçi olan Matrakçı Nasuh, oyununun kuralları gereğince sorduğu soruya doğru cevap veremeyen kişiye elindeki matrak denilen değnekle bir kez vuruyormuş. Matrakçı lakabı böylece kalmış. Arapça matraḳ, Akadca dimmatum (=gülmek, sevinmek, neşelenmek; gülme, kahkaha) kelimesiyle bağlantılı olmalıdır. Madrabaz sözü, kırsal kesimden hayvanları alıp toptancıya satan kimsedir. Aynı zamanda hilekâr, müşteriyi aldatan demektir. Osmanlı Dönemi’nde bindiği kayıkla dalyanları dolaşıp ucuz balık avlayan madrabazın kayığına madrabaz kayığı denilmiş. Kürtçe medrabāz, Farsçada madrabāz şekliyle ifade ediliyor.