Generic selectors
Exact matches only
Search in title
Search in content
Post Type Selectors
Etimolojik Açıdan
Generic selectors
Exact matches only
Search in title
Search in content
Post Type Selectors

 

 

Bilal Aksoy

Mart

27 Mart 2020

      Halen kullandığımız Gregoryen (diğer adıyla Miladi) takvime göre senenin 3. ayı. Roma savaş tanrısı Martius’un adıyla ilişkilidir. Eski Yunan tanrısı Ares’in Roma mitolojisindeki karşılığıdır. Roma takviminde ilk ayın adı (Martii) olarak biliniyordu. Bu takvimde on ay bulunuyordu. Sonraları Numa Pompilius tarafından bizim ocak ve şubat diye bildiğimiz aylar eklendi. Eski İbrani takviminde mart ayının adı adar diye geçmektedir. Asurlular da mart ayına adar diyordu. Babil takviminde adar 12. ay durumundaydı. Çünkü yeni yıl 21 mart sonrasında başlatıldığından senenin ilk ayı nisan olarak kabul edilmişti. Karların buzulların erimesi ve ateşin dışarıda yakılabilmesi ayı olması bakımından adar (=mart) adı ile ateş kelimesi arasında bir münasebetin olduğu kanısındayım. Bugün de Anadolu coğrafyasında yerleşik bulunan kimilerinin Zaza diye tesmiye ettiği Deylem Kürtlerince adır, ‘ateş’ demektir. Bu bağlamda, 21 martta ateş yakılması geleneği Sumer ve Akad medeniyetlerine dek varmaktadır.

       İlk Çağda savaşlar da senenin ilk ayı olan mart ayında başlıyordu. Hem savaşların yoğunluğu hem de enfeksiyonel hastalıkların bu aydaki yayılışı Mart adının Eski Yunanca mortos (=ölümlü) sözüyle ilişkili olduğu görüşündeyim. Savaş tanrısının da işlevi savaşlarda ölümlere yol açması değil midir?  Öyle olunca mart adının ölümle ilişkili bir söz olduğu sonucuna insanı götürmektedir. Tarihin eski dönemlerinde Mart, ölümlerin dünyadaki en çok görüldüğü ay olarak da dikkati çekmiştir. Bugün dahi, yaşadığımız coğrafya da dahil, ölümlerin yoğunlaştığı aylardan biridir mart ayı. Bu nedenle, Türkçede “mart ayı dert ayı” sözü kullanılmaktadır.

      Bu açıdan, mart adının Sanskritçe mr (=ölmek), mrta (=ölü) ve mrtyu (=ölüm) sözlerine istinat ettiği görüşündeyim. Kürtçe mıri (=ölü) ve mırın (=ölmek), Akadca matum (=ölmek, öldürmek), Eski Yunanca móros (=ölüm) ve mortos (=ölümlü), Latince morire (=ölmek), morto (=ölü) ve morte (=ölüm), Fransızca mort (=ölü) ve morte (=ölüm), İtalyanca ve Portekizce morte, Arapça mawt, İbranice mavet, Rumence moarte, İspanyolca muarte sözlerinin ölümle ilgili oldukları görülmektedir. Türkçedeki morarmak sözünü de bunlarla bağlantılı saymaktayım.

     Almanca März, İngilizce March, Fransızca mars, Arapça maris ya da adar, Kürtçe adar ya da mart, Hintçe maach (març), Bengalce Mārca, Farsça mars, Tacikçe mart, İrlandaca Márta, Urduca ve Sindhice març, Sindhalice Martu, Nepalce Mārca, İtalyanca ve İspanyolca marzo, Rumence martie, Macarca március, İsveççe mars, Danca marts, Yunanca mártios, Latince martii, Flemenkçe maart, Maltaca marzu; Rusça, Sırpça ve Bulgarca mart, Gürcüce mart’i, Pencapça māraca sözleri ‘mart’ ayını ifade etmektedir. Türkçeye yakın dillere bakıldığında Kazakçada mart ayına navrız denildiği görülmektedir. Azerice, Kırgızca, Türkmence, Uygurca ve Özbekçe mart adı kullanılmaktadır.

      Yaşadığımız ülkede 1926 yılına dek Rumi takvim uygulanıyordu. Bu takvime göre senenin ilk ayı mart ayı idi. 26 Aralık 1926’da Gregoryen takvimi kabul edildi. Böylece yılın ilk ayı Ocak olarak belirdi. Buna rağmen, mali yılbaşı mart ayı olarak devam etmektedir.

    Roma mitolojisindeki Mars, aynı zamanda savaşçı gençliğin de tanrısı olarak görülmektedir. Roma efsanesindeki Remus ve Romulus’u emziren kurdu Mars göndermiştir. Kurt, Mars’ın emrine verilen bir hayvandı. Dünya çevresindeki gezegenlerden Mars gezegeni, adını Roma savaş tanrısı Mars‘tan almıştır.