Maskara
5 Ocak 2021
MASKARA (I) Güldürücü, şaklaban, kepaze, rezil, soytarı. Arapça masḥara (=maskara, komik, soytarı, rezil, kepaze) sözünden gelmektedir. Bu sözle bağlantılı olarak Arapçada saḥira (=güldürmek, komiklik yapmak) kelimesi bulunuyor.
MASKARA (II) Etimolog Carl A. F. Mahn ve Reinhart Dozy İtalyancadaki maschera kelimesinin Arapça kökenli olduğunu belirtmişler. Ancak, İtalyancadaki maschera sözü Türkçede ‘şaklaban’ karşılığındaki maskara değil ‘maske’ veya ‘yüz boyası’ karşılığındaki maskaradır. Bana göre, Arapçadaki masḥara ve diğer dillerde kullanılan maskara sözlerinin kökeninde maske kelimesi yer almaktadır. Maske sözünün kaynağı Akadca mašku (=deri) sözüdür. Bu söz, Sumerce maš (=oğlak, teke, keçi) sözcüğünden kaynaklanmıştır.
Sumercede ‘deri, cilt’ karşılığında kuš deniliyordu. Sumerlilerde deriden yapılma eşya adlarının önüne kuš ön eki getirilmiştir. Selçuklu ve Osmanlılarda duyuru yapmak için kullanılan büyük davul kös adıyla biliniyordu. Aynı söz, Farsçada kus şekliyle mevcuttur. Belli ki, kös, Sumer kaynaklıdır. Önceleri maskeler deriden yapıldığından bu adı almış olmalıdır; Batı Dilleri başta olmak üzere birçok dünya dilinde maske, mask, maska şekilleriyle yer etmiştir. Akadca mašku (=deri) sözü Kürtçe meşk (=deri tulum) üzerinden Farsçaya da intikal etmiştir. Buradan Türkçe eksenli dillere geçtiği belirleniyor. O nedenle, Türkmencede tulum yerine meşik de denilmektedir.
Türkçeye yakın dillere de maskara sözü geçmiştir. Türkmence masğara, Azerice masgara, Kırgızca maskara ve Uygurca mäsḥirä diye biliniyor. Maske karşılığında Fransızca masque, Yunanca maska, Almanca Maske, İngilizce mask sözleri de yukarıda açıklanan meşk sözünden alınarak farklı biçimlerde telaffuz edilmiştir. Bkz. Maske.