Mendebur
7 Ocak 2021
Hayırsız, işe yaramaz, tembel, yorgun, sünepe, sümsük. Farsça mendebur (=tembel, menfur, sünepe) sözünden gelmektedir. Bu sözün Farsçada kısaltılmış şekli mendūr şekliyle biliniyor. Farsça mande (=yorgun argın, perişan, zayıf), aynı dilde mānden (=kalmak, geride kalmak) yüklemiyle bağlantılıdır. Bu söz ‘kalmak, geride kalmak’ karşılığındaki Avesta Dilinde ve Eski Farsçada man- kökünden kaynaklanmıştır. Pehlevice mānistan, Latince maneō, Yunanca méno ve Kürtçe man/mayin sözleri ‘kalmak’ karşılığındadır. ‘Kalmak, geride kalmak’ perişanlık ve yorgunluk nedeniyle olduğundan Farsça mande (=yorgun, perişan) sözü kullanılmış olmalıdır. Bu bağlamda Kürtçe mandî veya mandu (=yorgun) kelimesi aynı dilde mandîtî (=yorgunluk), mandî kırın (=yormak), mandî bun (=yorulmak); Ermenice mnam (=kalmak, beklemek) sözleri kullanılıyor. Farsça mānden (=benzemek, yorulmak, kalmak, bırakmak) yüklemi mendebur’un mende’sine yol açmış olmalıdır. Mendebur sözündeki -bur son ekinin Farsça por (=çok, fazla, aşırı) sözcüğünden kaynaklandığını, bu sözcüğün önce pur sonra da bur şekline dönüşmüş olduğu kanısındayım. Bu açıdan mendebur sözünün ‘çok geride kalmış’, ‘aşırı tembel’, ‘çok sünepe’, ‘aşırı yorgun’ ‘fazla işe yaramaz’ gibi karşılıklarda dile getirilmiş olduğunu sanıyorum. Tacikçe ve Urduca mendbur, Peştuca ve Azerice mendibur, Kürtçe mendebûr şekliyle telaffuz ediliyor.