Generic selectors
Exact matches only
Search in title
Search in content
Post Type Selectors
Etimolojik Açıdan
Generic selectors
Exact matches only
Search in title
Search in content
Post Type Selectors

 

 

Bilal Aksoy

Nil

1 Ocak 2020

     Kadın adlarından biri. Bu adın Nil Nehri‘nin adına dayandığı anlaşılmaktadır. Doğu Afrika’da yer alan ve dünyanın en uzun nehri olarak bilinen bu akarsuya Araplar el-Bahrü’n-Nîl diyorlar. Buna bağlı olarak genellikle kısaca el-Bahr, en-Nîl ya da kısaca Nîl demeyi tercih ediyorlar. Bahr sözcüğü Arapçada ‘deniz; büyük göl ya da büyük nehir’ karşılığındadır. Araplar Nil adını Eski Yunanlılardan aldılar. Eski Yunanca Neilos ya da Neilon, Nil Nehri’ni ifade ediyordu. Bu adı Yunanlılar kullandı. Öyle sanıyorum ki, bu nehrin her yıl acımasızca taşmasından dolayı Eski Yunanca neleis ya da neleios sözüne karşılık olan ‘acımasız, merhametsiz, zalim’ denilmek istenmiştir. Eski Yunanca neleis/neleios (=acımasız, merhametsiz) sözü Nil Nehri’nin her yıl haziran ayından sonra uzunca süre- birkaç ay gibi- taşmasına uygun düşmektedir. Çünkü Nil’in aşırı taşması sonucunda birçok yerleşim yeri ve ekili alanlar sular altında kalmıştır. İlk Çağ’da, Nil ile ilgili en eski açıklamalardan en kayda değer olanı Herodot’a aittir. Herodot, Nil’in taşma nedenleri üzerinde de durmuştur (II/19-25). Bir diğer açıdan bakılınca, Mısır toprakları verimliliğini Nil’in her yıl taşmasına borçludur. Her yıl haziran ayı ortalarından itibaren taşan Nil, Ekim ayı başlarına doğru taşkınlığının üst seviyesine varır. Gregory Abû’l-Farac (Bar Hebraus), M. 1200 yılında Nil’in taşmaması neticesinde kıtlık meydana gelmiş, insanlar ölü insanların ve hayvanların etlerini yemişlerdir. Bu kıtlığın sonrasında veba salgını görülmüş, onun da akabinde şiddetli bir deprem meydana gelmiştir. Bu depremde Şam, Emesa, Hama, Trablus, Sur, Akka ve Şamrin’deki birçok bina ve yüksek surlar yıkılmıştır (Gregory Abû’l-Farac, “Abû’l-Farac Tarihi” C.II, TTK Basımevi, Ankara 1950, s.474-475). Herodot’a göre, “Nil, menderes gibi dönemeçler yapar” (II/29). Herodot’un “Tarih” adlı eserinin ikinci kitabının birçok yerinde Nil nehrine dair açıklamalar yer almaktadır. Arap literatüründe Nehrü’n-Nîl adının kullanıldığını görmekteyiz. Bir kısım kaynaklarda Nîl adının Eski Yunancada ‘nehir vadisi’ ya da ‘nehir yatağı’ karşılığındaki neilos sözünden geldiği iddia ediliyorsa da bu iddia doğru değildir. Eski Yunancada belirtilen karşılıkta neilos sözüyle karşılaşmadım.

     Kimi kaynaklara göre Nîl Kıpticede ‘nehir’ demek olan Phiaro ya da Piaro adlarını taşıyormuş. Bir görüşe göre Phiaro, Eski Mısır Dili olan Kıpticede ‘büyük kanal’ olarak biliniyormuş. Eski Yunanca Neilos ya da Neleios adı Latincede Nilus olarak ifade edilmiştir. Latince Nilus, hem Nil Nehri hem de ‘suyolu, kanal’ karşılığında kullanılmıştır. İlk Çağ’da olduğu gibi bugün de Yunanlılar Nil’e Neilos demektedirler. Aynı dilde Nil Nehri, Neilos Potamos diye bilinmektedir. Hıristiyan Arap yazarlarından Agapius, Süryani Efraim ile Edessa’lı Yakob (Urfalı Yakup) Hıristiyan geleneğine uygun olarak Nil Nehri’ni cennet ırmaklarından birine benzetip ona Gehon (>Ceyhun) demişlerdir. Sudan-Gine arasındaki dillerin fazlalığı nedeniyle gruplandırılmıştır: Nil-Çad Dilleri, Nil-Ekvator Dilleri, Nil-Kongo Dilleri, Nil-Habeş Dilleri gibi. Kemikli bir tatlı su balığı Nil Turnası adıyla anılmaktadır. Nil Nehri’nin adı dünyanın birçok dillerinde aynı şekilde ifade edilmektedir. Rusça, Bulgarca, Hırvatça ve Sırpça gibi Slav Dillerinde Nil; İsveççe, Norveççe ve Lüksemburg Dilinde Nile, Filipince, Portekizce ve İspanyolcada Nilo, Macarca Nilus, Malayam Dilinde Nail, Nepalce Na’ila, Hintçe Neel ve Danca Nilen şekillerini görmekteyiz.  Nil Nehri’nin bir kolu Mavi Nil adını taşıyor. Zamanla çivit rengi denilen koyu mavi renge nîl denilmiştir. Hintçe nila (=koyu mavi) kelimesi aynı zamanda Hintçede kadın adı olarak da biliniyor. Nîl (=koyu mavi, çivit) sözüne istinaden Nîl-gûn (=koyu mavi/çivit renkli) adı türetilmiştir. Nîl-gûn adı sözüm ona Türkçeye uyarlanarak Nilgün yapılmıştır. Nîl (=çivit) ve Nil Nehri’nden dolayı Nil’li isimler de yoğunlaşmıştır. Bu isimler daha çok uydurulma yoluyla türetilmektedir: Nilsu, Nilşen, Nilten, Nilperi, Nilsen, Nilsel, Nilhan, Nilcan, Nilkan, Nilden, Nilgül, Nildan, Nilberk, Nilçin, Nilçe, Nilberk, Nilöz, Nilay gibi.