Oğan
13 Şubat 2021
Tanrı, yaradan. Trabzon, Niğde, Balıkesir, Konya, Çankırı başta olmak üzere bir kısım yörelerde ‘Tanrı’ karşılığında telaffuz edilen bir söz. Orta Çağ Uygurcasında oğan (=Tanrı, Allah) ve Kıpçakça oğan (=Tanrı) kelimesi Uğan şekliyle de ifade ediliyordu. Yusuf Has Hacib’in, “Kutadgu Bilig”inde ‘Tanrı ve kadir’ karşılığında Uġan sözü de yer alıyor. Kastamonu’nun İnebolu ilçesi havalisinde ‘ateş’e ugan deniliyor. Bu örnekleme, Ugan, Uġan veya Oġan adının ‘ateş kültü’yle bir başka deyimle Zerdüştilikle ilişkisini akla getirmektedir. Ateş yakılırken alev ve dumanın yükselişiyle bir münasebet olabilir.
Kaşgarlı ag (=çıkmak, yükselmek, aşmak) ve uğ (=çadırın üst köşelerinden her biri) sözcüklerini naklediyor. Bu iki sözcüğün birbiriyle aynı kökten gelmiş olması mümkündür. XV. yüzyıla ilişkin kimi kayıtlarda da uğ sözcüğünün ‘direk’ demek olduğu görülüyor. Anadolu’da soyadı olarak Ogan veya Ugan ile karşılaşıyoruz. Kastamonu dolaylarında ‘efendim’e uğ, Aralık ve Iğdır havalisinde ‘babaanne’ karşılığında uğu deniliyor.