Öğüt
29 Nisan 2021
Nasihat, nush, akıl verme. Orta Çağda Türkçede ög (=akıl) sözcüğüne dayanılarak ögüt (=akla dair, akılla ilgili; nasihat, nush) denilmiştir. O dönemde hem ögüt hem de öt (=nasihat) sözcüğü telaffuz edilmiştir. Ögüt ‘övdürmek’ ve ‘nasihat’ karşılığındaydı. Ög sözü ise aynı zamanda ‘anne’yi de ifade ediyordu. O çağda Türkçe ö– ‘düşünmek’ karşılığında dile getiriliyordu. Kaşgarlı’nın sözlüğünde ögüt (=öğüt, vaaz) sözü yer alıyor. Aynı devirde Kıpçakçada ögüt şekli biliniyordu. Kıpçaklar ög sözcüğünü ise ‘akıl, zekâ; hatır, gönül; övmek, methetmek’ karşılığıyla ifade ediyorlardı. Çağdaş Türkçede öğüt şekliyle kullanılıyor. Özbekçe ögit, Türkmence övüt, Uygurca övüt, Azerice öyüd, Tatarca ügit, Başkırtça üğit şekli telaffuz edilmektedir. Buna karşılık, Kırgızlar ‘propaganda’ karşılığında ügüt diyorlar. Fonetik bir benzerlikle Ruslar ‘öğüt, nasihat’ karşılığında sovet diyorlar. Clauson’a göre ö- (=düşünmek) ve -güt son ekinden oluşmaktadır. Orta Çağda Uygurlar ög sözünü ‘akıl, zekâ; anne; bir nevi çiçek’ yerine biliyorlardı. Bu bağlamda, Ligeti Uygurca ög (=duyu, anlayış) sözcüğüyle ilişkili saymıştır. Yukarı Fırat Bölgesi Kürtçesinde karşılaşılan ogıt (=nasihat) sözcüğü Türkçeden alınmış olmalıdır.