Öküz
3 Ekim 2019
Erkek sığır. Zend-Avesta’da ukhşan, Sanskritçede ukşan, Gotçada auhsa, Eski Yukarı Almancada ohso, Galcede ych, Eski Yunancada óksos şekliyle bilinmektedir. Bu durum, öküz sözcüğünün kökeninin Eski Aryen Diller olduğunu göstermektedir. Ayrıca Toharca okas ve okso, Eski Toharca hokso biçimleri görülmüştür. Bir kısım dil bilimciler bu sözcüğün Soğdcadan Türkçeye aktarıldığı görüşündedirler. Almanca Ochse; İngilizce, Sindhice, Gürcüce, Maltaca, Yidişçe ox; Kırgızca ögüz, Kazakça ögiz, Macarca ökör, Peştuca ğoys, Flemenkçe os; İzlandaca uxa, Urduca höküz, Özbekçe hökiz, Tatarca ügiz ve Türkmence öküz olarak belirtilmektedir. Birçok dil bilimci Oğuz sözcüğü ile öküz sözcüğünü birleştirmektedir.
Sanskritçe işuḥ, Akadca ûşum veya uşşum ‘ok’ karşılığında kullanılmıştır. Ok yükselen uzağa gönderilen bir alettir. Bu yönüyle bakılınca Sanskritçe ucca (=yüce, yüksek, uzun), uççais (=yüksekte, yukarıda) sözleri bulunuyor. Ancak Sanskritçede ukş sözü ‘ıslatmak, sulamak’ diye biliniyor. ‘Öküz’ veya ‘boğa’ karşılığındaki Sanskritçe ukşan sözü bu hayvanların fazla sidik bırakmış olmalarına istinaden ifade edilmiş olabilir. Bugün dahi uyurken altına sidiğini kaçıran çocuklara mecazen ‘inek’ deniliyor.